SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çölyak hastası değilseniz o glutenin size yararı var

Son zamanlarda popüler hale gelen 'glutensiz' beslenmeye dikkat çeken Doktor Murat Topoğlu, "Herkese glutensiz beslenmeyi öneriyorlar, bunun hiçbir anlamı yok. Çölyak hastası değilseniz o glutenin size yararı var. Bu konuda bir pazar yarattılar ama hiçbir anlamı yok. Gluten alerji olmayan bir kişinin glutenli ekmek yemesinde hiçbir sakınca yok amaç burada miktar" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 26.08.2023 22:46
Haber Güncellenme Tarihi: 26.08.2023 22:46
Kaynak: Haber Merkezi
breakingnews.com.tr

Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen Akupuntur uzmanlarından olan Doktor Murat Topoğlu, beslenme ve diyet konusunda önemli bilgiler verdi. Son zamanlarda popüler hale gelen su ve meyve diyetleri, zayıflama çayları ve 'glutensiz' beslenmeye dikkat çeken Doktor Topoğlu, 'ayda 10 kilo, 7 kilo verdik' gibi söylemlerin sahtekarlık olduğunu belirterek, aktarlardan veya internet sitelerinden zayıflama çayı alan vatandaşları da uyardı. Glutensiz beslenmeye de vurgu yapan Topoğlu, çölyak hastaları dışında herkesin glutenli ürünleri yiyebileceğini, sanılanın aksine glutenin insan vücuduna yararı olduğunu belirtti.

'KİLO VERMEK İÇİN ÖNCE KARAR VERMEK LAZIM'

Zayıflama konusunda birçok kişinin aceleci davrandığını ifade eden Doktor Topoğlu, "39 senedir bu meslekteyim, 40 bini aşmış obezite vakasıyla karşılaşmış bir hekimim. Bütün hastalarımda olan şey şu: Bir an önce kiloları vermek istiyorlar, her hafta 3'er kilo vererek hedef kilosuna inmek istiyor. Sonra ne olacak yeniden yemeye başlayacak ve yeniden kilo alacak. O nedenle su, detoks gibi diyetlerin hiçbiri geçerli olan şeyler değildir. Aslında insanın önce karar vermesi ve kiloyu verince 'bu kilomu korumak zorundayım' demesi lazım. Tabi herkesin çevresi farklı, kimisi her gün dışarı yemeğe çıkan bir çevrede yaşıyor, kimisi stres dolu bir çevrede yaşıyor. Son zamanlarda su diyeti çıktı, bundan dolayı da bir kişi hayatını kaybetti. Bu çok nadir tabi ki, bir insanın su içerek ölebilmesi için 4 saat içinde 7 litre civarı su içmesi gerekiyor. 2017 yılında bir ödül töreni yapılmış, yarışmaya katılan bir kadın 4 saatte 7 litre su içiyor ve vefat ediyor. Bunlar çok nadir, asıl konu aslında su içmemek. Biz su içmemekten öleceğiz. Su içmeyi sevmiyoruz, bazı insanlar su içmek için sürahinin içine limon, salatalık, nane koyuyor. Bunlara karşı değilim ama yaz aylarında yetişkinler, 3 veya 3 buçuk litre, 11 ile 17 yaş arasındaki çocuklar da 2 veya 2 buçuk litre su içmelidir. Kışın bunu yarım litre aşağıya çekebilirsiniz. Kilo verirken vücut ekstra suya ihtiyaç duyar, bu da yaklaşık yarım litre kadardır" diye konuştu.

'DİYETTEN ÖNCE MUTLAKA TAHLİL YAPTIRILMALI'

Detoks sularından korktuğunu söyleyen Doktor Topoğlu, "Sebze ve meyvelerin sadece sularını sıkıp içmek belirli bir süreden sonra çeşitli hastalıklara neden oluyor, hatta ölümlere kadar gidebiliyor. Ya da meyve diyetleri yapıyorlar. Protein yok. İnsanın 3 şeye ihtiyacı var, karbonhidrat, protein ve yağlardır. bu 3'ünün dengeli bir şekilde alınması gerekiyor. Yediğiniz şeyi miktar olarak azaltsanız zaten kilo veriyorsunuz. Ama çok hızlı kilo vermek istiyorsunuz, işte problem de oradan çıkıyor. Örneğin, '100 kiloyum ve ilk haftada 4 kio vermem lazım' diyorsunuz. Beyne bunu yerleştiriyorsunuz ve o olmadığı zaman diyeti bırakıyorsunuz. Ama sen 100 kilo olana kadar 15 sene geçmiş, o nedenle böyle bir şey mümkün değil. Her şeyin bir zamanı vardır, kilo vermek de öyledir. Sabır gerekiyor ama maalesef sabır yok. Ayrıca herkesin kilo vermek hızı, metabolizması farklıdır. Zayıflama planlarından önce mutlaka tahlil yapılması gerekiyor. Tüm danışanlarıma kortizon testi yaparım, böbrek üstü bezlerine, insülin salgılarının seviyelerine, tiroidlerine ve kan değerlerine bakarım" şeklinde konuştu.

ZAYIFLAMA ÇAYLARINA DİKKAT!

Zayıflama çayı altında aktarlarda veya internet üzerinden satılan ürünlere dikkat çeken Topoğlu, "Ayda '10 kilo, 7 kilo verdik' diyorlar. Bunun adı tamamen sahtekarlıktır. 'Çay içelim, ertesi gün 3 kilo verelim' gibi bir şey yok, böyle bir şey mümkün değil. 39 yıllık bir hekim olarak, kilo vermek istiyorsanız yediğin şey harcadığından az olmalıdır ya da harcadığın aldığından fazla olmalıdır. Bundan başka hiçbir yönteme ben inanmam.  'Ekmeği tamamen kısıtlayacak mıyız?' diye soruyorlar. Günde 1 veya 2 dilim ekmek yiyebilirsiniz. Ama günde 3 somun ekmek yiyorsanız kilo verme şansınız olmuyor. Şimdi yeni bir trend çıktı, o da gluten. Ne kadar çok büyüttüler bu konuyu, glutene alerjisi olan kişilere çölyak hastası diyoruz.  Ama herkese glutensiz beslenmeyi öneriyorlar, bunun hiçbir anlamı yok. Çölyak hastası değilseniz o glutenin size yararı var. Ama çok büyüttüler, bu konuda bir pazar yarattılar. Ama hiçbir anlamı yok ve yanlış. Gluten alerji olmayan bir kişinin glutenli ekmek yemesinde hiçbir sakınca yok amaç burada miktardır. 7 gün diyet yapıyorsun 1 günü kaçırdın ama 'battı balık yan gider' düşüncesi yok kötü. Zararın neresinden dönülse kardır atasözüne göre hareket edeceğiz" dedi.

'AKŞAM YEMEĞİNİZ 1 ÇEŞİT OLACAK'

Kilo vermek için büyük bir iradenin olması gerektiğine vurgu yapan Doktor Topoğlu, "Hayatta her şey bizim içindir. Hava olmazsa 3 dakika sonra ölürsünüz, su olmazsa 3 gün sonra ölürsünüz, hep 3 ile başlıyor. Hiç yemek yemeden su içerek 30 gün yaşarsınız. Özellikle beslenme ve diyet konularında bazı doktorlar anlaşamayabiliyor. Bunun nedenini tam olarak bilemiyorum ama ticari bir hevesten de kaynaklanıyor olabilir. Herkesin bir yaşam tarzı var. Adana'da kebapların arasında yaşayan bir insanın veya sürekli akşam dışarıda yemek yiyen birisinin kilo vermesi çok zor. Çok büyük bir idare gerekiyor. Adana kebap yiyebilirsiniz ama önümüze 4-5 çeşit meze geliyor. Bunları yiyoruz sonra bir lahmacun yiyoruz, birde üstüne kaymaklı kadayıf yiyoruz. Sürekli, her gün ve her saat yiyoruz. Bir ay sonra bu yağlar size 3 kilo olarak geri geliyor. Akşam yemeğiniz 1 çeşit olacak, bitti. Salata, yoğurt, turşu bunları saymıyorum. Bunların yanına bir tabak yemek koyacaksınız. Örneğin, etli bamya, salata, turşu, yoğurt şeklinde olmalıdır. Günde 1-2 dilim ekmek yiyeceksiniz,hiç ekmek yememekte doğru değil. Ekmek seven birine 'hiç ekmek yemeyeceksiniz' derseniz buna ancak 1-2 hafta dayanabilir" ifadelerini kullandı.

'MUTSUZ OLUNCA TÜM HASTALIKLAR BAŞLAR'

Süt ve süt ürünleri hakkında da konuşan Doktor Topoğlu, "İçtiğimiz su, soluduğumuz hava 50 sene öncekiyle aynı değil. Yani her şey bozuldu, eskiden sadece yaz aylarında olan sebzeler vardı. Ama şimdi her şey, her mevsim var.  Her şey GDO'lu oldu, buna da katılıyorum. Ama burada yaşıyoruz. O zaman Anadolu'ya gitceksiniz Ata tohumlarıyla sebze-meyve ekeceksiniz, kendiniz ekip kendiniz yiyeceksiniz. Ama bunu İstanbul'da kim yapabilir. Ayrıca yine bitkisel bazı sütler çıktı, hindistan cevizi sütü veya badem sütü bu sütler hayvansal sütlerin yerini tutmaz. Dolayısıyla 'inek sütü içmeyin. İnek burada otluyor, şunu yiyor' gibi söylemleri çok önemsemeyelim. O zaman her şeyiniz karartmış oluyorsunuz. Onu yeme, bunu yeme... Asıl insanları öldüren şey strestir, her gün bir şey okuyoruz 'doktor şunu yeme dedi.' Sonra bunları kafaya takıp en sonunda mutsuz oluyorsunuz. Mutsuz olunca bütün hastalıklar da başlar" dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.