Son zamanlarda dudak dolgusu, kadınların en sık tercih ettiği işlemlerden biri haline geldi.
Doğru yapıldığında yüz ifadesini yumuşatır, dengeyi sağlar ve doğal bir tazelik kazandırır.
Ama küçük hatalar, bazen tüm sonucu olumsuz etkileyebiliyor.

En çok karşılaştığımız hatalardan biri, fazla dolgu kullanımı.
Hacim vermek güzel bir şeydir ama dudak yapısına uygun değilse, doğallıktan uzak bir görüntü ortaya çıkar.
Oysa amaç daha dolgun dudak değil, daha orantılı bir yüz ifadesi olmalıdır.

Bir diğer hata da yanlış ürün seçimi.
Her dudak tipi için aynı dolgu kullanılmaz.
Kullanılan ürünün kıvamı ve içeriği, dudak yapısına göre seçilmelidir. Aksi halde kısa sürede topaklanma, sertlik veya asimetri görülebilir.

Anatomiyi dikkate almamak da sık yapılan bir hatadır.
Dudak damar ve sinir ağı açısından hassas bir bölgedir.
Doğru teknik kullanılmazsa hem estetik hem de sağlık açısından sorunlar oluşabilir.

Ayrıca son dönemde çok sık gördüğümüz bir durum var:
Herkese aynı dudak formunun uygulanması.
Oysa herkesin yüz şekli, dudağının oranı, gülüşü farklıdır.
Doğru olan, kişinin kendi yüzüne uygun formu bulmaktır.

Ve tabii ki işlem sonrası bakım da çok önemli.
Dolgudan sonra dudakları fazla sıkıştırmamak, sıcak temastan kaçınmak ve hijyene dikkat etmek gerekir.
Bu dönemde yapılan küçük bir ihmal, istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
“Dudak dolgusu, sadece dolgunluk değil, zarafet demektir.
Kişinin ifadesini koruyarak yapılan her uygulama, doğal güzelliği vurgular.
Benim için en önemli şey, dudakların yüzün geri kalanıyla uyum içinde, sade ama etkileyici görünmesidir.