Z Kuşağı Tembel mi, Yoksa Görmek İstemediklerimizin Aynası mı?
Yazının Giriş Tarihi: 20.08.2025 11:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.08.2025 11:26
Son yıllarda en çok tartışılan konulardan biri, gençlerin çalışmaktan kaçındığı, özellikle de “Z kuşağı”nın tembel olduğu iddiası. Rakamlar çarpıcı: TÜİK verilerine göre yaklaşık 5 milyona yakın genç, ne çalışıyor ne de okuyor. Peki bu durum gerçekten gençlerin tembelliğinden mi kaynaklanıyor, yoksa meselenin kökleri çok daha derinlerde mi?
“Tembel” Etiketi mi, Sistemsel Sorun mu?
Toplumda sıkça dile getirilen “Gençler çalışmak istemiyor” söylemi, aslında tek taraflı bir bakış açısı. Bugün gençlerin büyük bir kısmı düşük ücretli, güvencesiz, sosyal hayatı hiçe sayan işlerde çalışmayı reddediyor. Bu bir tembellik değil, hayat kalitesine dair bir talep. Birçok Z kuşağı genci, “emeğimin karşılığını almak” ve “kendime zaman ayırabilmek” istiyor.
Yeni Kuşağın İşe Bakışı
Z kuşağı, önceki nesiller gibi “hayat boyu aynı işte çalışmayı” hayal etmiyor. Daha çok esnek, yaratıcı ve özgür alanlar arıyor. Teknolojiyle büyüyen bu kuşak, dijital platformlarda üretmeyi, kendi işini kurmayı, freelance çalışmayı daha çekici buluyor. Bugün evde olan gençlerin bir kısmı aslında bilgisayar başında içerik üretiyor, yazılım geliştiriyor ya da sosyal medya üzerinden gelir elde ediyor. Yani klasik anlamda “çalışmıyor” gözüken gençler, aslında “başka türlü çalışıyor.”
İşsizlik Gerçeği
Türkiye’de genç işsizlik oranı uzun zamandır çift hanelerde. Üniversite mezunu bir gencin, asgari ücret bile alamayacağı işlere yönlendirilmesi, motivasyonu kırıyor. “Tembel” dediğimiz genç, aslında iş aramaktan vazgeçmiş, umudunu yitirmiş ya da mevcut şartlarda emeğini değersiz görmüş durumda.
Sonuç: Kuşağa Değil, Sisteme Bakmalı
Z kuşağı tembel değil, daha bilinçli ve talepkâr. Onların evde oturmasını sadece bireysel tercih olarak görmek, büyük resmi kaçırmak olur. Bugün 5 milyon gencin işsiz kalması, hem ekonomik düzenin hem de eğitim-istihdam dengesinin ciddi bir alarmıdır. Bu tabloyu değiştirmek için gençleri suçlamaktan vazgeçip, onların beklentilerine uygun bir gelecek inşa etmek gerekiyor.
???? Özetle:
Z kuşağı, tembelliği değil insanca yaşamı talep ediyor. Onları anlamak yerine etiketlemek, geleceğe vurulan en büyük darbe olacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Savaş Uğurlu
Z Kuşağı Tembel mi, Yoksa Görmek İstemediklerimizin Aynası mı?
Son yıllarda en çok tartışılan konulardan biri, gençlerin çalışmaktan kaçındığı, özellikle de “Z kuşağı”nın tembel olduğu iddiası. Rakamlar çarpıcı: TÜİK verilerine göre yaklaşık 5 milyona yakın genç, ne çalışıyor ne de okuyor. Peki bu durum gerçekten gençlerin tembelliğinden mi kaynaklanıyor, yoksa meselenin kökleri çok daha derinlerde mi?
“Tembel” Etiketi mi, Sistemsel Sorun mu?
Toplumda sıkça dile getirilen “Gençler çalışmak istemiyor” söylemi, aslında tek taraflı bir bakış açısı. Bugün gençlerin büyük bir kısmı düşük ücretli, güvencesiz, sosyal hayatı hiçe sayan işlerde çalışmayı reddediyor. Bu bir tembellik değil, hayat kalitesine dair bir talep. Birçok Z kuşağı genci, “emeğimin karşılığını almak” ve “kendime zaman ayırabilmek” istiyor.
Yeni Kuşağın İşe Bakışı
Z kuşağı, önceki nesiller gibi “hayat boyu aynı işte çalışmayı” hayal etmiyor. Daha çok esnek, yaratıcı ve özgür alanlar arıyor. Teknolojiyle büyüyen bu kuşak, dijital platformlarda üretmeyi, kendi işini kurmayı, freelance çalışmayı daha çekici buluyor. Bugün evde olan gençlerin bir kısmı aslında bilgisayar başında içerik üretiyor, yazılım geliştiriyor ya da sosyal medya üzerinden gelir elde ediyor. Yani klasik anlamda “çalışmıyor” gözüken gençler, aslında “başka türlü çalışıyor.”
İşsizlik Gerçeği
Türkiye’de genç işsizlik oranı uzun zamandır çift hanelerde. Üniversite mezunu bir gencin, asgari ücret bile alamayacağı işlere yönlendirilmesi, motivasyonu kırıyor. “Tembel” dediğimiz genç, aslında iş aramaktan vazgeçmiş, umudunu yitirmiş ya da mevcut şartlarda emeğini değersiz görmüş durumda.
Sonuç: Kuşağa Değil, Sisteme Bakmalı
Z kuşağı tembel değil, daha bilinçli ve talepkâr. Onların evde oturmasını sadece bireysel tercih olarak görmek, büyük resmi kaçırmak olur. Bugün 5 milyon gencin işsiz kalması, hem ekonomik düzenin hem de eğitim-istihdam dengesinin ciddi bir alarmıdır. Bu tabloyu değiştirmek için gençleri suçlamaktan vazgeçip, onların beklentilerine uygun bir gelecek inşa etmek gerekiyor.
???? Özetle:
Z kuşağı, tembelliği değil insanca yaşamı talep ediyor. Onları anlamak yerine etiketlemek, geleceğe vurulan en büyük darbe olacaktır.