Artık herkes profesyonel görünüyor ama kimse samimi değil. Bugünün medya izleyicisi, kusursuzluktan değil; içtenlikten etkileniyor. Teknolojinin hızla geliştiği, yapay zekânın içerik üretimine dâhil olduğu bu dönemde, asıl değer kaybolan duygularda, yani insanda ortaya çıkıyor.
Medyada değişen sadece araçlar değil; ifade biçimimiz de değişti. Eskiden bir muhabirin sesinin titremesi bile habere duyduğu sorumluluğun göstergesiydi. Bugün ise her şey pürüzsüz, steril, filtreli… Fakat tam da bu mükemmellik duyguyu öldürüyor. İzleyici artık hata yapmaktan korkmayan, içten konuşan gazeteciyi tercih ediyor; yapmacığı değil, gerçeği görmek istiyor.
Sosyal medya dünyasında herkes muhabir, herkes yorumcu. Fakat bu kalabalığın içinde en kıymetli şey hâlâ “gerçeklik.” Gözünün içi parlamayan, heyecanını hissettirmeyen, kendi fikrini taşımayan bir gazetecinin sesini algoritmalar bile öne çıkaramıyor. Çünkü haberin ruhu hâlâ insanın içindedir, makinenin değil.
Yeni nesil izleyici robotlaşmış habercilikten sıkıldı. Tane tane okunan metinler, kusursuz paketlenmiş videolar, fazla cilalanmış sunumlar… Bunların hepsi artık bir noktadan sonra aynılaşıyor. Oysa bir haberi değerli kılan sadece bilgi değildir; o bilgiyi taşıyan kişinin sesi, bakışı ve duygusudur.
İşte tam da bu nedenle gazeteciliğin geleceği teknolojiyle değil, samimiyetle şekilleniyor. Yapay zekâ haber yazabilir, görüntüyü düzenleyebilir, hatta habere hız katabilir. Ama bir satıra yürek koyamaz. İnsan kokusunu, emeğini ve vicdanını taşıyamaz.
Biz gazeteciler, hatalarımızla, sezgilerimizle, tecrübemizle hâlâ bu mesleğin en insani tarafıyız. Bizi değerli yapan da tam olarak budur. İçtenlik artık bir tercih değil, mesleğin en güçlü silahıdır.
Sonuç olarak; gerçek olmak, bugün haberden bile daha güçlü bir manşet hâline geldi. Bu çağda insan kalabilen gazeteci, sadece haberi anlatan değil; güveni de inşa eden kişidir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Savaş Uğurlu
Yapay Zeka Çağında Gerçek İnsan Olmak
Artık herkes profesyonel görünüyor ama kimse samimi değil. Bugünün medya izleyicisi, kusursuzluktan değil; içtenlikten etkileniyor. Teknolojinin hızla geliştiği, yapay zekânın içerik üretimine dâhil olduğu bu dönemde, asıl değer kaybolan duygularda, yani insanda ortaya çıkıyor.
Medyada değişen sadece araçlar değil; ifade biçimimiz de değişti. Eskiden bir muhabirin sesinin titremesi bile habere duyduğu sorumluluğun göstergesiydi. Bugün ise her şey pürüzsüz, steril, filtreli… Fakat tam da bu mükemmellik duyguyu öldürüyor. İzleyici artık hata yapmaktan korkmayan, içten konuşan gazeteciyi tercih ediyor; yapmacığı değil, gerçeği görmek istiyor.
Sosyal medya dünyasında herkes muhabir, herkes yorumcu. Fakat bu kalabalığın içinde en kıymetli şey hâlâ “gerçeklik.” Gözünün içi parlamayan, heyecanını hissettirmeyen, kendi fikrini taşımayan bir gazetecinin sesini algoritmalar bile öne çıkaramıyor. Çünkü haberin ruhu hâlâ insanın içindedir, makinenin değil.
Yeni nesil izleyici robotlaşmış habercilikten sıkıldı. Tane tane okunan metinler, kusursuz paketlenmiş videolar, fazla cilalanmış sunumlar… Bunların hepsi artık bir noktadan sonra aynılaşıyor. Oysa bir haberi değerli kılan sadece bilgi değildir; o bilgiyi taşıyan kişinin sesi, bakışı ve duygusudur.
İşte tam da bu nedenle gazeteciliğin geleceği teknolojiyle değil, samimiyetle şekilleniyor. Yapay zekâ haber yazabilir, görüntüyü düzenleyebilir, hatta habere hız katabilir. Ama bir satıra yürek koyamaz. İnsan kokusunu, emeğini ve vicdanını taşıyamaz.
Biz gazeteciler, hatalarımızla, sezgilerimizle, tecrübemizle hâlâ bu mesleğin en insani tarafıyız. Bizi değerli yapan da tam olarak budur. İçtenlik artık bir tercih değil, mesleğin en güçlü silahıdır.
Sonuç olarak; gerçek olmak, bugün haberden bile daha güçlü bir manşet hâline geldi. Bu çağda insan kalabilen gazeteci, sadece haberi anlatan değil; güveni de inşa eden kişidir.