“Teknoloji Artık Sadece Teknoloji Değil: Hepimiz Görmediğimiz Bir Yarışın İçindeyiz”
Yazının Giriş Tarihi: 06.12.2025 19:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.12.2025 19:21
Teknoloji dünyası uzun yıllardır hayatımıza kolaylık getiren bir alan olarak anlatıldı. Fakat sahada gördüğüm tablo artık çok daha karmaşık. Her yeni cihaz, her yeni uygulama, her yeni yapay zekâ modeli, aslında görünmeyen bir yarışın parçası. Bu yarışa biz de dahiliz; çoğu zaman farkında bile olmadan.
Telefonlarımız, uygulamalarımız, sosyal medya hesaplarımız… Hepsi günün sonunda bir veri akışına dönüşüyor. Gazeteci olarak şunu net görüyorum: Bugün teknoloji şirketleri sadece ürün satmıyor; insan davranışını, alışkanlıklarını ve hatta düşünce biçimlerini yönlendiren birer güç merkezine dönüşüyor. Bu durumun toplum için ne anlama geldiğini konuşmaya yeni yeni başlıyoruz.
Son dönemde yaptığım röportajlarda dikkatimi çeken ortak nokta şu: İnsanlar teknolojiye hayran ama aynı zamanda güven duymakta zorlanıyor. Çünkü veri ihlalleri, siber saldırılar, yapay zekânın kontrolsüz büyümesi gibi konular artık sadece teknik meseleler değil; doğrudan gündelik yaşamı etkileyen başlıklar hâline geldi. Bir uygulama hesap çalıyor, bir diğeri verileri dışarı sızdırıyor, bir başkası kullanıcıyı manipüle ediyor. Kimse “bu kadarını” beklemiyordu.
Teknoloji sektörü kendini hep yenilik üzerinden anlatıyor ama yeniliğin gölgesinde kalan çok daha önemli bir gerçek var: Güç. Dijital dünyanın gücü bugün birçok kurumu, hatta devletleri bile zorluyor. Yapay zekâ teknolojileri hızla gelişirken, toplumun buna karşı oluşturduğu bilinç aynı hızda ilerlemiyor. Aradaki boşluk büyüdükçe, sorunlar da büyüyor.
Bu yüzden ben teknoloji haberlerini takip ederken sadece yeni özelliklere, yeni modellere bakmıyorum. Kimin neyi neden yaptığına bakıyorum. Hangi şirket hangi veriyi topluyor? Bunun karşılığında kullanıcı ne kazanıyor, ne kaybediyor? Teknolojinin sunduğu kolaylık ile yarattığı risk arasındaki çizgi her geçen gün biraz daha inceliyor.
Sonuç olarak teknoloji artık bir tüketici seçimi değil; bir yaşam meselesi. Hepimiz bu düzenin içindeyiz ve bu düzeni kimlerin yönettiğini anlamak, kullanıcıya düşen en büyük sorumluluk hâline geldi.
Tartışma tam da burada başlıyor.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Savaş Uğurlu
“Teknoloji Artık Sadece Teknoloji Değil: Hepimiz Görmediğimiz Bir Yarışın İçindeyiz”
Teknoloji dünyası uzun yıllardır hayatımıza kolaylık getiren bir alan olarak anlatıldı. Fakat sahada gördüğüm tablo artık çok daha karmaşık. Her yeni cihaz, her yeni uygulama, her yeni yapay zekâ modeli, aslında görünmeyen bir yarışın parçası. Bu yarışa biz de dahiliz; çoğu zaman farkında bile olmadan.
Telefonlarımız, uygulamalarımız, sosyal medya hesaplarımız… Hepsi günün sonunda bir veri akışına dönüşüyor. Gazeteci olarak şunu net görüyorum: Bugün teknoloji şirketleri sadece ürün satmıyor; insan davranışını, alışkanlıklarını ve hatta düşünce biçimlerini yönlendiren birer güç merkezine dönüşüyor. Bu durumun toplum için ne anlama geldiğini konuşmaya yeni yeni başlıyoruz.
Son dönemde yaptığım röportajlarda dikkatimi çeken ortak nokta şu: İnsanlar teknolojiye hayran ama aynı zamanda güven duymakta zorlanıyor. Çünkü veri ihlalleri, siber saldırılar, yapay zekânın kontrolsüz büyümesi gibi konular artık sadece teknik meseleler değil; doğrudan gündelik yaşamı etkileyen başlıklar hâline geldi. Bir uygulama hesap çalıyor, bir diğeri verileri dışarı sızdırıyor, bir başkası kullanıcıyı manipüle ediyor. Kimse “bu kadarını” beklemiyordu.
Teknoloji sektörü kendini hep yenilik üzerinden anlatıyor ama yeniliğin gölgesinde kalan çok daha önemli bir gerçek var: Güç. Dijital dünyanın gücü bugün birçok kurumu, hatta devletleri bile zorluyor. Yapay zekâ teknolojileri hızla gelişirken, toplumun buna karşı oluşturduğu bilinç aynı hızda ilerlemiyor. Aradaki boşluk büyüdükçe, sorunlar da büyüyor.
Bu yüzden ben teknoloji haberlerini takip ederken sadece yeni özelliklere, yeni modellere bakmıyorum. Kimin neyi neden yaptığına bakıyorum. Hangi şirket hangi veriyi topluyor? Bunun karşılığında kullanıcı ne kazanıyor, ne kaybediyor? Teknolojinin sunduğu kolaylık ile yarattığı risk arasındaki çizgi her geçen gün biraz daha inceliyor.
Sonuç olarak teknoloji artık bir tüketici seçimi değil; bir yaşam meselesi. Hepimiz bu düzenin içindeyiz ve bu düzeni kimlerin yönettiğini anlamak, kullanıcıya düşen en büyük sorumluluk hâline geldi.
Tartışma tam da burada başlıyor.