Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yeni Nesil ve Geleceğin Gölgesinde: Anksiyeteyle Yaşamak

Yazının Giriş Tarihi: 18.08.2025 20:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.08.2025 20:49

Zaman hızlandı. Teknoloji ilerledi. Bilgiye erişim kolaylaştı. Ama gençler artık daha huzurlu değil. Aksine, yeni nesil “özellikle Z kuşağı”belirsizlikle çevrili bir geleceğe bakarken, içten içe derin bir kaygı taşıyor. Adı konmamış ama giderek yayılan bir duygu: Anksiyete.

Daha önceki kuşaklar belli ölçüde istikrar içinde büyüdü. Bir diploma, bir iş, bir emeklilik hayali vardı. Bugünün gençleri ise bu yapıyı artık göremiyor. Üniversite diploması iş garantisi değil. Yarın ne olacağını kestirmek neredeyse imkânsız. Ekonomik krizler, iklim felaketleri, savaşlar, yapay zekânın yükselişi… Her biri, gençlerin iç dünyasında birer “belirsizlik sinyali” olarak çakıyor.

Bu belirsizlik hali, zamanla zihinsel bir yüke dönüşüyor. Kaygı artık yalnızca sınavdan önce hissedilen geçici bir gerginlik değil. Kalıcı bir eşlikçi gibi, günün her anında yanlarında. Karar vermekte zorlanıyorlar. Sürekli bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissediyorlar. Ve çoğu zaman, hiçbir şey yeterince “iyi” gelmiyor.

Nitekim genel olarak Z kuşağının %70’i stres ve anksiyete belirtileri yaşadığını bildiriyor; %64’ü ise son yıl içinde ruhsal sağlığının,hayatındaki önemli bir stres kaynağı haline geldiğini söylüyor. Bu oranlar, artık bireysel kaygıdan değil,bir kuşağın ortak ruh hâlinden söz ettiğimizi açıkça gösteriyor.

Dijital dünyanın sunduğu sınırsız imkânlar, paradoksal olarak daha fazla seçenek, daha fazla kararsızlık ve daha fazla baskı yaratıyor. Herkes her şeyi başarırken onlar neden aynı hızda yol alamıyor? Bu sorunun cevabı çoğu zaman gerçekçi değil, ama zihin bunu ayırt edemiyor.

Belirsizliğe alışmak kolay değil. Ancak bu kuşağın artık yeni bir beceriye ihtiyacı var: Belirsizlikle başa çıkma dayanıklılığı. Hayatın net çizgilerden değil, griliklerden oluştuğunu kabul etmek. Ve her şeyin kontrol edilemeyeceğini bilerek nefes almayı öğrenmek.

Belki de gençler, geçmiş nesillerin “garanti” hayatına hiç sahip olamayacak. Ama sahip olabilecekleri başka bir şey var: Daha esnek, daha farkında ve daha dayanıklı bir zihin. Anksiyeteyi yok saymak yerine onu tanımak, ne zaman geldiğini fark etmek, gerekirse profesyonel destek almaktan çekinmemek… Bunlar zayıflık değil, tam tersine bu çağın en büyük cesareti.

Gelecek belki belirsiz, ama bu belirsizlik içinde güçlü kalmak mümkün. Belki her şey planlandığı gibi gitmeyecek. Ama bu, hiçbir şeyin güzel gitmeyeceği anlamına da gelmez.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.