Benim için hekimlik, yalnızca bir meslek değil; insanlığa karşı duyduğum bir sorumluluk, bir emanet. Tıp fakültesine adım attığım ilk günden bugüne kadar attığım her adımda bu sorumluluğun ağırlığını ve onurunu taşıdım.
Manchester Üniversitesi’nde tamamladığım laringoloji fellowship sürecinde, yalnızca yeni teknikler öğrenmedim; farklı kültürlerde hekimliğin nasıl yaşandığını da gözlemledim. Amerika ve Avrupa’nın birçok merkezinde edindiğim bu deneyimler bana şunu gösterdi: Türk hekimleri, yalnızca ülkemizde değil, dünyada da etik değerlere bağlılıkları, cerrahi becerileri ve bilimsel katkılarıyla özel bir yere sahip.
Bugün İstanbul Fulya Acıbadem Hastanesi’nde ve kendi özel kliniğimde hastalarıma hizmet verirken, aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi’nde akademisyen olarak genç meslektaşlarıma yol göstermenin gururunu yaşıyorum. Onların gözlerindeki öğrenme azmini gördükçe, bu mesleğin geleceğinin ne kadar emin ellerde olduğunu düşünüyorum.
Dr. İlker Yörük ile birlikte düzenlediğimiz Face Bosphorus Kongresi de bu yolculuğun en heyecan verici duraklarından biri oldu. Boğaz’ın eşsiz atmosferinde başlattığımız bu kongre, bugün dünyanın dört bir yanından bilim insanlarını ve hekimleri buluşturan bir platforma dönüştü. Geçtiğimiz yıl 650 meslektaşımızı ağırladık, bu yıl Rixos Tersane’de 1000’in üzerinde katılımcıyla bir araya gelmeyi hedefliyoruz. Bu kongre, yalnızca bilimsel gelişmelerin paylaşıldığı bir zemin değil; aynı zamanda Türk hekimliğinin küresel vitrinlerinden biri haline geldi.
Sağlık turizminde Türkiye’nin ulaştığı başarı da hepimizin ortak emeği. Yurt dışından gelen hastaların bizi tercih etmesinin en önemli nedenlerinden biri, güven duygusu. Bu güveni sağlamak için etik değerlere, bilimsel şeffaflığa ve doğal sonuçlara odaklanan bir anlayışla çalışıyoruz.
Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözü, benim için her zaman yol gösterici oldu. Bugün, bu emaneti hakkıyla taşıyabilmek için hem klinikte hem de akademide var gücümle çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki Türk hekimliği, yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada bilimin, güvenin ve insan sevgisinin simgesi olmaya devam edecek.
Op. Dr. Esin Özlem Atmış
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Op. Dr. Esin Özlem Atmış
Türk Hekimliğinin Küresel Yolculuğu
Benim için hekimlik, yalnızca bir meslek değil; insanlığa karşı duyduğum bir sorumluluk, bir emanet. Tıp fakültesine adım attığım ilk günden bugüne kadar attığım her adımda bu sorumluluğun ağırlığını ve onurunu taşıdım.
Manchester Üniversitesi’nde tamamladığım laringoloji fellowship sürecinde, yalnızca yeni teknikler öğrenmedim; farklı kültürlerde hekimliğin nasıl yaşandığını da gözlemledim. Amerika ve Avrupa’nın birçok merkezinde edindiğim bu deneyimler bana şunu gösterdi: Türk hekimleri, yalnızca ülkemizde değil, dünyada da etik değerlere bağlılıkları, cerrahi becerileri ve bilimsel katkılarıyla özel bir yere sahip.
Bugün İstanbul Fulya Acıbadem Hastanesi’nde ve kendi özel kliniğimde hastalarıma hizmet verirken, aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi’nde akademisyen olarak genç meslektaşlarıma yol göstermenin gururunu yaşıyorum. Onların gözlerindeki öğrenme azmini gördükçe, bu mesleğin geleceğinin ne kadar emin ellerde olduğunu düşünüyorum.
Dr. İlker Yörük ile birlikte düzenlediğimiz Face Bosphorus Kongresi de bu yolculuğun en heyecan verici duraklarından biri oldu. Boğaz’ın eşsiz atmosferinde başlattığımız bu kongre, bugün dünyanın dört bir yanından bilim insanlarını ve hekimleri buluşturan bir platforma dönüştü. Geçtiğimiz yıl 650 meslektaşımızı ağırladık, bu yıl Rixos Tersane’de 1000’in üzerinde katılımcıyla bir araya gelmeyi hedefliyoruz. Bu kongre, yalnızca bilimsel gelişmelerin paylaşıldığı bir zemin değil; aynı zamanda Türk hekimliğinin küresel vitrinlerinden biri haline geldi.
Sağlık turizminde Türkiye’nin ulaştığı başarı da hepimizin ortak emeği. Yurt dışından gelen hastaların bizi tercih etmesinin en önemli nedenlerinden biri, güven duygusu. Bu güveni sağlamak için etik değerlere, bilimsel şeffaflığa ve doğal sonuçlara odaklanan bir anlayışla çalışıyoruz.
Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözü, benim için her zaman yol gösterici oldu. Bugün, bu emaneti hakkıyla taşıyabilmek için hem klinikte hem de akademide var gücümle çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki Türk hekimliği, yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada bilimin, güvenin ve insan sevgisinin simgesi olmaya devam edecek.
Op. Dr. Esin Özlem Atmış