Yazan: Doc. Dr. Emine Öztürk | Kadın Hastalıkları ve Doğum, İnfertilite - Tüp Bebek Uzmanı
Zaman, bir kadının yaşamındaki en güçlü ama en acımasız gerçektir. Kariyer planları, eğitim süreçleri, doğru kişiyle karşılaşma beklentisi… Hayatın içinde kadını büyüten tüm bu süreçler, bir yandan da biyolojik zamanla yarışına neden olur.
İşte tam da bu noktada modern tıp, kadına tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir güç kazandırıyor: “Yumurtalarını dondurmak.”
Artık kadınlar yaşlarını değil, yumurtalarını koruyor.
Bu yöntem yalnızca doğurganlığı muhafaza etmenin ötesinde, kadına geleceğini kendi koşullarında planlama özgürlüğü sunuyor.
Çünkü her kadının hayat ritmi farklıdır. Kimisi erken yaşta anne olmak ister, kimisi ise mesleğinde belli bir noktaya ulaştıktan sonra anneliği yaşamak ister.
Her iki tercih de doğrudur. Tıp, artık bu tercihler arasında bir zorunluluk değil, bir esneklik sağlıyor.
Yumurta dondurma işlemi, son yıllarda hızla gelişen laboratuvar teknolojileriyle birlikte yüksek başarı oranlarına ulaştı.
Kadının yumurtaları, en verimli yaşlarda alınarak özel tekniklerle donduruluyor. Bu sayede ilerleyen yıllarda anne olma şansı, gençlik yıllarındaki kalitede korunabiliyor.
Bu da aslında yalnızca biyolojik değil, psikolojik bir özgürlük anlamına geliyor.
Çünkü kadın artık zamanı değil, kendi hayatının ritmini kontrol edebiliyor.
Artık “ya geç kalırsam” endişesi yerini “hazır olduğumda” diyebilme rahatlığına bırakıyor.
Bu sadece bir tıbbi işlem değil; kadının kendi hayatına, kendi bedenine ve geleceğine duyduğu saygının bir göstergesi.
Toplumun kadına yüklediği roller hızla değişiyor. Modern kadın artık üretken, eğitimli, bilinçli ve güçlü…
Bu güç, doğurganlık konusunda da kontrolü elinde tutmayı gerektiriyor.
Yumurta dondurmak, kadının annelik duygusundan vazgeçmesi değil, aksine onu koruması demek.
Zamanı yönetebilmek, bir kadının en büyük lüksü. Ve tıp, bu lüksü artık mümkün kılıyor.
Her kadın, kendi yaşam planını çizme hakkına sahip.
Yeter ki bilgiyle, farkındalıkla ve doğru rehberlikle hareket etsin.
Unutulmamalı ki yaş bir sayı, ama karar bir iradedir.
Doc. Dr. Emine Öztürk
Kadın Hastalıkları ve Doğum, İnfertilite - Tüp Bebek Uzmanı
Bakırköy / İstanbul
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doc. Dr. Emine Öztürk
Kadınlar Artık Yaşını Değil, Yumurtasını Koruyor
Yazan: Doc. Dr. Emine Öztürk | Kadın Hastalıkları ve Doğum, İnfertilite - Tüp Bebek Uzmanı
Zaman, bir kadının yaşamındaki en güçlü ama en acımasız gerçektir. Kariyer planları, eğitim süreçleri, doğru kişiyle karşılaşma beklentisi… Hayatın içinde kadını büyüten tüm bu süreçler, bir yandan da biyolojik zamanla yarışına neden olur.
İşte tam da bu noktada modern tıp, kadına tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir güç kazandırıyor: “Yumurtalarını dondurmak.”
Artık kadınlar yaşlarını değil, yumurtalarını koruyor.
Bu yöntem yalnızca doğurganlığı muhafaza etmenin ötesinde, kadına geleceğini kendi koşullarında planlama özgürlüğü sunuyor.
Çünkü her kadının hayat ritmi farklıdır. Kimisi erken yaşta anne olmak ister, kimisi ise mesleğinde belli bir noktaya ulaştıktan sonra anneliği yaşamak ister.
Her iki tercih de doğrudur. Tıp, artık bu tercihler arasında bir zorunluluk değil, bir esneklik sağlıyor.
Yumurta dondurma işlemi, son yıllarda hızla gelişen laboratuvar teknolojileriyle birlikte yüksek başarı oranlarına ulaştı.
Kadının yumurtaları, en verimli yaşlarda alınarak özel tekniklerle donduruluyor. Bu sayede ilerleyen yıllarda anne olma şansı, gençlik yıllarındaki kalitede korunabiliyor.
Bu da aslında yalnızca biyolojik değil, psikolojik bir özgürlük anlamına geliyor.
Çünkü kadın artık zamanı değil, kendi hayatının ritmini kontrol edebiliyor.
Artık “ya geç kalırsam” endişesi yerini “hazır olduğumda” diyebilme rahatlığına bırakıyor.
Bu sadece bir tıbbi işlem değil; kadının kendi hayatına, kendi bedenine ve geleceğine duyduğu saygının bir göstergesi.
Toplumun kadına yüklediği roller hızla değişiyor. Modern kadın artık üretken, eğitimli, bilinçli ve güçlü…
Bu güç, doğurganlık konusunda da kontrolü elinde tutmayı gerektiriyor.
Yumurta dondurmak, kadının annelik duygusundan vazgeçmesi değil, aksine onu koruması demek.
Zamanı yönetebilmek, bir kadının en büyük lüksü. Ve tıp, bu lüksü artık mümkün kılıyor.
Her kadın, kendi yaşam planını çizme hakkına sahip.
Yeter ki bilgiyle, farkındalıkla ve doğru rehberlikle hareket etsin.
Unutulmamalı ki yaş bir sayı, ama karar bir iradedir.
Doc. Dr. Emine Öztürk
Kadın Hastalıkları ve Doğum, İnfertilite - Tüp Bebek Uzmanı
Bakırköy / İstanbul