Çocuklar Sokakta, Mafya Hayallerinde: Gücün Yanlış Adresi
Yazının Giriş Tarihi: 14.11.2025 17:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.11.2025 17:16
Bir çocuk düşünün… Elinde oyuncak değil, tahta bir tabanca. Saçlarını tıpkı televizyondaki mafya karakteri gibi kazıtmış, sokaklara işaretler çiziyor. Parkta oynayan değil, “bölge koruyan” bir halde. Nerede o eski mahalle çocukluğu, saklambaçlar, misketler? Şimdi çocukların oyununda bile suç örgütlerinin gölgesi var.
Çocuklar ve gençler neden mafyaya özeniyor?
Suç örgütü dizileri, kabadayı hikayeleri ve tabancalı karakterler artık ekranların en çok izlenenleri arasında. Şiddet ve güç, ne yazık ki bir “karizma” sembolüne dönüştü. Çocuk, televizyon karşısında “güçlü olmak” için doğru model aradığında, karşısına önce mafya çıkıyor. Silah tutanı, tehdit edeni, herkese dize getiren karakterler… Popüler diziler onları kahramanlaştırıyor. Peki ya çocuklar?
Saçlarını ‘mafya tıraşı’yla kestiren, sokaklara işaret çizen çocuklar
Sokakta bir grup çocuk, kafa derisinin tam ortasından geçecek şekilde kazıttığı çizgiyle dolaşıyor. Neden? Çünkü dizideki “büyük abi” de böyle. Çünkü o çizgi bir “saygınlık” göstergesi. Çünkü o işaret, “mahallenin hakimi benim” demek. Yaşı daha 12 olan bir çocuk, duvara işaret çizip “burası bizim bölge” diyor. Oysa gerçek hayatta sokaklar barışla güzelleşir, çatışmayla değil.
Gücü mafyada sanan çocuklar, suçla tanışıyor
Rol modelin yanlış olması, yolu da yanlış çiziyor. Çocuklar sanıyor ki güç, elinde silah olandır. Oysa gerçek güç, ilimde, sanatta, üretimde, yaratımda… Ama onlara bunu kim anlatacak? Yanlış kahramanları izleyerek büyüyen gençler için mafya, hem heyecan hem “kahramanlık”.
Sonra ne oluyor? Küçük hırsızlıklar, tehditvari söylemler, sokak kavgaları… Çocukken oyun, büyüdükçe suça dönüşüyor. Henüz hayatın başında olan bu gençler, aslında kendi geleceklerini kurşunlamaya başlıyor.
Bugünün sorunu bu: Suç, karizma olarak anlatılıyor. Ekranda mafya olarak parlayan, gerçekte mezara giden gençler var. Biz hâlâ dizilerdeki tabancaları alkışlarken, sokaklarımızda çocukların eline düşüyor o hayaller.
Gücü mafyada değil, kitaplarda; sokakta değil, sınıflarda; şiddette değil, sanatta arayan bir nesil yetiştirmek zorundayız. Çünkü çocuklarımızın hayali mafya olmak değil, hayata fayda katmak olmalı.
Her şey bir cümleyle değişebilir: “Gerçek güç, yıkmakta değil, inşa etmektedir.”
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nurlan Zaliyev
Çocuklar Sokakta, Mafya Hayallerinde: Gücün Yanlış Adresi
Bir çocuk düşünün… Elinde oyuncak değil, tahta bir tabanca. Saçlarını tıpkı televizyondaki mafya karakteri gibi kazıtmış, sokaklara işaretler çiziyor. Parkta oynayan değil, “bölge koruyan” bir halde. Nerede o eski mahalle çocukluğu, saklambaçlar, misketler? Şimdi çocukların oyununda bile suç örgütlerinin gölgesi var.
Çocuklar ve gençler neden mafyaya özeniyor?
Suç örgütü dizileri, kabadayı hikayeleri ve tabancalı karakterler artık ekranların en çok izlenenleri arasında. Şiddet ve güç, ne yazık ki bir “karizma” sembolüne dönüştü. Çocuk, televizyon karşısında “güçlü olmak” için doğru model aradığında, karşısına önce mafya çıkıyor. Silah tutanı, tehdit edeni, herkese dize getiren karakterler… Popüler diziler onları kahramanlaştırıyor. Peki ya çocuklar?
Saçlarını ‘mafya tıraşı’yla kestiren, sokaklara işaret çizen çocuklar
Sokakta bir grup çocuk, kafa derisinin tam ortasından geçecek şekilde kazıttığı çizgiyle dolaşıyor. Neden? Çünkü dizideki “büyük abi” de böyle. Çünkü o çizgi bir “saygınlık” göstergesi. Çünkü o işaret, “mahallenin hakimi benim” demek. Yaşı daha 12 olan bir çocuk, duvara işaret çizip “burası bizim bölge” diyor. Oysa gerçek hayatta sokaklar barışla güzelleşir, çatışmayla değil.
Gücü mafyada sanan çocuklar, suçla tanışıyor
Rol modelin yanlış olması, yolu da yanlış çiziyor. Çocuklar sanıyor ki güç, elinde silah olandır. Oysa gerçek güç, ilimde, sanatta, üretimde, yaratımda… Ama onlara bunu kim anlatacak? Yanlış kahramanları izleyerek büyüyen gençler için mafya, hem heyecan hem “kahramanlık”.
Sonra ne oluyor? Küçük hırsızlıklar, tehditvari söylemler, sokak kavgaları… Çocukken oyun, büyüdükçe suça dönüşüyor. Henüz hayatın başında olan bu gençler, aslında kendi geleceklerini kurşunlamaya başlıyor.
Bugünün sorunu bu: Suç, karizma olarak anlatılıyor. Ekranda mafya olarak parlayan, gerçekte mezara giden gençler var. Biz hâlâ dizilerdeki tabancaları alkışlarken, sokaklarımızda çocukların eline düşüyor o hayaller.
Gücü mafyada değil, kitaplarda; sokakta değil, sınıflarda; şiddette değil, sanatta arayan bir nesil yetiştirmek zorundayız. Çünkü çocuklarımızın hayali mafya olmak değil, hayata fayda katmak olmalı.
Her şey bir cümleyle değişebilir: “Gerçek güç, yıkmakta değil, inşa etmektedir.”