Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Bir Müzikalde İki Duman: Ego mu, Adalet mi?”

Yazının Giriş Tarihi: 17.11.2025 13:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.11.2025 13:21

Türkiye sahne sanatları uzun yıllardır rekabet, ego, güç savaşları ve kulis kavgalarıyla beslenen bir dünyadır. Ancak son günlerde perde arkasında yaşanan bir olay, sanat camiasının alışık olduğu çekişmeleri bile gölgede bırakacak kadar konuşulmaya başlandı: 7 Kocalı Hürmüz müzikalinden Mine Koşan’ın çıkarılması.

Gerekçe? Sadece “sigara içmesi”.
Peki bu gerekçe ne kadar makul?
Daha önemlisi, perde arkasında gerçekten ne oldu?

Önce tabloyu netleştirelim:
Müzikalin yazarı ve yönetmeni Müjdat Gezen, başrol oyuncusu ise Çağla Şikel. Bir diğer önemli isim, müzikalde büyük tecrübesiyle yer alan Mine Koşan. Ne var ki Koşan’ın, sahneye değil, tamamen özel alanına ait bir davranışı bahane edilerek oyundan çıkarıldığı iddiası kulisleri karıştırdı.

Bu olayın en çarpıcı yanı ise, kararı ileten telefon. Evet, yanlış duymadınız:
Mine Koşan, oyundan bir telefonla çıkarıldı.
Ne bir toplantı, ne bir yüz yüze konuşma, ne de açıklama… Sadece bir telefon.

Bu telefonun ardındaki güç dengesinde ise dikkat çekici bir iddia var: Çağla Şikel’in devreye girmesi, hatta Müjdat Gezen’i “gazlaması”. Elbette herkes hukuken suçsuzdur, kimse mahkeme kararı olmadan suçlanamaz ama sanat camiasının kulislerinde konuşulanlar, olayın sadece sigara meselesinden ibaret olmadığını gösteriyor.

Burada durup bir soru sormak gerekiyor:
Sigara içmek hangi aşamada bir oyuncunun işten çıkarılmasına sebep olabilir?
Şayet yönetmen böyle bir disiplin maddesi koymuş olsa bile bunun yolu yöntemi bellidir: Yazılı uyarı, toplantı, değerlendirme… Ama hiçbir profesyonel yapımda, sanatçıyı ansızın arayıp “Çıkartıldınız” demek kabul edilebilir değildir.

Bu noktada kameralar Çağla Şikel’e çevriliyor. Uzun yıllardır ekran önünde, disiplinli çalışma tarzıyla bilinen Şikel’in son dönemde “aşırı ego” eleştirilerine maruz kaldığı biliniyor. Güzelliği, kariyeri ve popülerliği hiç kuşkusuz tartışılmaz; fakat kulislerde konuşulanlara göre “başrol gücü” bazen profesyonel sınırların üzerine çıkabiliyor.

Sanat camiasının en tehlikeli virüsü ise egodur. Ego bir kez kabardığında, tiyatro bile en sert rüzgârlarla savrulur. Hele ki bir başrol oyuncusu, tecrübeli bir sanatçıyla sorun yaşadığında dengeler iyice bozulur.

Elbette kimseyi hedef göstermek mümkün değil. Ancak ortada apaçık bir haksızlık algısı var.
Bir sanatçının yıllarca emeğini verdiği alandan bu kadar kolay silinmesi, sadece sigarayla açıklanamaz. Hele ki sigara gibi birçok insanın kişisel alanında tercih ettiği bir davranışın, sanatsal niteliğe etkisi olup olmadığı bile tartışmalı.

Dikkat çeken diğer bir nokta:
Mine Koşan’ın avukatı yakın zamanda basın açıklaması yapacak.
Bu da demektir ki konu artık kişisel bir kırgınlık olmaktan çıktı; resmen yargıya taşındı.
Yani Türkiye’de sanat camiası, mahkeme salonlarına taşan yeni bir tartışmanın eşiğinde.

Bu tabloyu görünce insanın aklına ister istemez şu sorular geliyor:

Sanat dünyasında gerçekten adalet var mı?

Bir başrol oyuncusu, yönetmenin üzerinde ne kadar etki sahibi olabilir?

Telefonla işten çıkarılmak hangi profesyonel anlayışa sığar?

Sigara bahanesi, gerçek sebebi gizleyen bir paravan olabilir mi?

Cevapları zaman gösterecek. Çünkü yargı süreci başladı ve bu süreç, yaşananları soğuk bir hukuk diliyle değerlendirecek. Ancak toplumsal vicdan şimdiden kararını vermiş gibi: Bu işte bir tuhaflık, bir ağırlık ve bir haksızlık var.

Sanat dünyasında her ego bir gölgedir.
Bu gölge büyürse ışık söner.
Umarız ki bu olayda ışığı değil gölgeyi konuşur hale gelmeyiz. Çünkü sahne sanatları, kişisel kaprislerin değil, kolektif emeğin parladığı yerdir.

Mine Koşan’ın telefonla işten çıkarılması, sigara bahanesiyle hedef gösterilmesi ve olayın mahkemeye taşınması, sadece bir müzikal krizinden ibaret değil… Aynı zamanda Türkiye’de sanatçının emeğinin, onurunun ve mesleki saygınlığının nasıl korunacağına dair önemli bir sınavdır.

Son sözü şimdi sahne değil, mahkeme söyleyecek.

Ama kamuoyu şimdiden fısıldıyor:
“Bu hikâyede bir sigaradan çok daha fazlası var.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.