Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı: Yargıda Güven Arayışı ve Avukatlık Mesleği”

Yazının Giriş Tarihi: 16.09.2025 22:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.09.2025 22:20

28 Eylül 2025 ‘de Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ikinci kez yapılacak olup, tüm hukukçu adaylar heyecanla bu sınava umut bağlamış durumda. Türkiye’nin yıllardır tartıştığı bir konu 2024 yılında hayata geçmişti: Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS). ÖSYM tarafından 2024 yılında ilk kez düzenlenen sınava 9.142 aday katıldığı ve başarı oranının yüzde 42,67’de kaldığı belirtildi. Yani yaklaşık 3.900 aday, 70 puan barajını aşarak avukatlık stajına veya diğer hukuk mesleklerine adım atma hakkı kazandı. Bu sonuç bizlere üniversitelerden mezun olan hukukçu adayların yarısının dahi sınavda başarılı olamadığını gösteriyor. Bu tablo; geçmişe korku ile bakmaya sebep oluştururken, geleceğe ise endişe ile bakmaya sebep olmakta.

Peki bu sonuç ne anlatıyor?

Mevcut tablo, bir yandan hukuk fakültelerinin eğitim kalitesini sorgulamamız gerektiğini ortaya koyuyor, diğer yandan da bu sınavın mesleğe girişte bir filtre işlevi gördüğünü ve sınav yapılmasının önemini gösteriyor. Düşünün; mezunların yarısından fazlası temel hukuk bilgilerini ölçen bu sınavda başarı gösterememişti. Bu yalnızca öğrencilerin değil, eğitim sisteminin de aynaya bakması gerektiğinin göstergesi olmalıdır.

Bu sınav, bir eleme mekanizması olmanın ötesinde, hukuk fakültelerine de bir uyarı niteliği taşıyor: Müfredatlar güncellenmeli, öğrenciler daha donanımlı ve kalifiye olarak mezun olmalı.

Sisteme Eleştirel Bir Bakış

Ancak bu noktada sınav sisteminin kendisini de sorgulamak gerek. HMGS yalnızca çoktan seçmeli sorulardan oluşuyor ve adayların ezber gücünü ölçmekle sınırlı kalıyor. Oysa hukuk pratiği; yorum yapmayı, muhakeme etmeyi, analitik düşünmeyi ve etik kararlar alabilmeyi gerektirir. Meslek yeterlilik sınavı; avukatlık mesleğinin pratiğiyle uyumlu sorulardan oluşmalı. Ayrıca sınavın yargı mensubu adaylarının “hukuk nosyonunu” da ölçebilmesi gereklidir. Bu açıdan eleştirilen 2024 yılı sınav sistemine dair bu seneki sorular merakla bekleniyor.

Bir çok hukukçu; aynı kanaatle sınavı eleştirmekte ve bu haliyle sınavın “iyi bir hukukçuyu” seçmekte yetersiz kaldığını, öğrencileri yalnızca test çözme odaklı bir yarışa ittiğini söylüyor. Dahası, sınavın yılda yalnızca bir kez yapılması, başarısız olan adayların bir yıl beklemek zorunda kalmasına ve zaman kaybına yol açıyor.

Ama öte yandan, her mesleğin bir standardı olması gerektiği şüphesiz. Yıllarca tüm avukatlar avukatlık sınavı olmasının şart olduğunu, meslekte bu eksikliğin büyük sorunları beraberinde getirdiğini ısrarla açıklamaktadır. Her hukukçunun meslek dalı itibariyle aynı yenteklere sahip olması beklenemez. Avukat olma yeteneğine, bilgi ve birikimine sahip olmadan avukat olması mevcut durumda yargısal sorunlara sebep olmaktaydı. Bu sebeple hukukçuların da mesleğe girmeden önce bilgi ve yetenek seviyelerinin ölçülmesi adalet sistemine güveni arttırır ve sistemin doğru ilerlemesini sağlar. Bu sebeple sınavın varlığı; yıllardır aranan bir olgu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.