Her gün sosyal medyada daha fazla vakit geçiriyoruz, daha çok bilgi paylaşıyoruz, daha görünür oluyoruz. Ama peki dijital dünyada görünür hale gelmenin bedeli nedir? Ve o bedeli siz değil de, bir başkası ödetmeye çalışırsa? İşte tam da bu noktada, hukuk artık sessiz kalmıyor.

Dijital mecralar, hayatlarımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak burada yaşanan tehditler, tacizler, ifşalar ya da manipülasyonlar da artık birer bireysel rahatsızlık değil; ciddi ve sistemli suçlar.

Ayrılıklar Dijital Suçlara Dönüşüyor

Eski eşiniz, sevgiliniz ya da nişanlınız… Size hayatınız boyunca sadık kalacağından emin misiniz? Bu soruyu sadece duygusal bir mesele olarak değil, aynı zamanda bir hukuki risk analizi olarak da düşünmeliyiz. Çünkü ayrılık sonrası artan dijital taciz olayları, tehdit içerikli mesajlar ve sosyal medya manipülasyonları, bireyin yalnızca psikolojisini değil, özel hayatını ve kişisel verilerini doğrudan hedef alıyor.

Israrlı Takip Artık Suç

Türk Ceza Kanunu’nun 123/A maddesi artık çok net: Fiziksel takibin yanı sıra dijital takip de suçtur. WhatsApp’tan sürekli yazmak, Instagram’da takibe devam etmek, sahte hesaplarla gözlem yapmak, mesaj yağmuruna tutmak… Bunların hepsi sistematik tacizdir ve cezai yaptırımı vardır.

Dijital Şantaj ve İfşalara Karşı Cezai Koruma

TCK 134. madde uyarınca, rızası olmadan bireyin görüntülerini, yazışmalarını veya ses kayıtlarını paylaşmak da suçtur. Özellikle ayrılık sonrası yaşanan ‘ifşa kültürü’ sadece özel hayatın gizliliğini değil, mağdurun ruhsal dengesini de tehdit ediyor.

KVKK: Kişisel Verilere Sahip Çıkın

Birçok kişi hâlâ bilmez: Sizin konum bilgileriniz, fotoğraflarınız, arama geçmişiniz ya da sağlık kayıtlarınız ancak açık rıza ile paylaşılabilir. 6698 sayılı KVKK, bu konuda çok açık. Ve ihlaller hem idari para cezaları hem de cezai yaptırımlarla karşılık buluyor.

Deepfake ve Yapay Zekâ Destekli Suçlar

Yapay zekâ nimet mi, tehdit mi? Her ikisi de olabilir. Özellikle deepfake içeriklerle yapılan manipülasyonlar, yani bir kişinin hiç söylemediği şeyleri söylemiş gibi gösterilmesi ya da başka görüntülere montajlanması, iftira ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamındadır. Ve bu durum, toplumun her kesimi için ciddi bir tehdit haline geliyor.

Mağdurlar Ne Yapmalı?

Sakın sessiz kalmayın. Dijital şantaj, taciz ya da veri ihlaliyle karşı karşıyaysanız;

Ekran görüntülerini alın,Mesaj kayıtlarını yedekleyin,IP bilgilerini saklayın,Ve en önemlisi, en yakın Cumhuriyet Savcılığına ya da emniyet birimine başvurun.

Hukuk, sizin yanınızda. TCK, KVKK ve Borçlar Kanunu birlikte işletilerek hem ceza hem de tazminat yönünden sizi koruyabilir.

Dijital Güvenlik Lüks Değil, Haktır

Bugün geldiğimiz noktada dijital güvenlik, bireysel bir önlem değil, bir insan hakkıdır. Güçlü şifreler, iki aşamalı doğrulama, bilinçli paylaşım ve siber farkındalık artık hepimizin ilk savunma hattı.

Unutmayın, dijital mecralarda yaşananlar “gerçek hayatın” dışında değildir. Bu alanlarda yapılan her saldırı, her taciz, her hak ihlali gerçektir ve hukuken karşılığı vardır.

Sözün özü: Dijital şiddete karşı bilinçlenmek, sadece bireysel güvenliğimizi değil, toplumsal huzuru da korumak demektir.