Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

BU ŞARKIYI KİM YAZDI? İNSAN MI, YAPAY ZEKÂ MI?

Yazının Giriş Tarihi: 01.09.2025 16:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.09.2025 16:08

“Yapay zekâ birkaç saniyede şarkı yazabiliyor. Peki söz yazarları ve bestecilerin emeği bu yeni çağda nasıl korunacak?”

Geçen gün bir arkadaşınız size yeni bir şarkı dinletti diyelim. Sözleri sanki yıllardır hit yazan bir söz yazarının elinden çıkmış gibi, melodisi ise ünlü bir bestecinin kaleminden dökülmüş kadar akıcı. Tam “kim yazmış bu şarkıyı?” diye sorarken cevap geliyor: “Yapay zekâ yazdı.”

İşte bugün geldiğimiz noktada, sadece dinleyici değil, sanatçılar ve hukukçular da aynı sorunun peşinde: Bu şarkıyı kim yazdı? İnsan mı, yoksa algoritmalar mı?

Hukukun Gözünden Yapay Zekâ Şarkıları

Türkiye’de ve dünyada telif haklarını düzenleyen yasaların ortak noktası şu: Eser sahibi yalnızca insandır. Yapay zekâ tarafından yazılmış bir söz ya da beste, mevcut yasal düzenlemeler içinde telif korumasına tabi değil. Bu durum ilk bakışta “sorun yok” gibi görünebilir. Ancak işin rengi, bu üretimler müzik piyasasında kullanılmaya başlandığında değişiyor.

Bir sanatçı yapay zekâya yazdırılmış bir şarkıyı seslendirdiğinde, kazancın kime ait olacağı tartışma yaratıyor. Şarkıyı seslendiren mi, yapay zekâyı kullanan mı, yoksa sistemi geliştiren şirket mi hak sahibi olacak? Dahası, aynı şarkının veya çok benzer bir melodinin başka bir kullanıcıya da verilmesi ihtimali var. Telif hukukunun dayandığı en temel unsur olan “özgünlük” böylece tartışmalı hale geliyor.

Söz Yazarlarının ve Bestecilerin Endişesi

Bugün müzik piyasasında söz yazarları ve besteciler, sanatçılar kadar görünür olmasalar da eserlerin bel kemiğini oluşturuyor. Onların emeği olmadan hiçbir hit şarkı ortaya çıkamaz. Fakat yapay zekâ saniyeler içinde “romantik”, “neşeli” ya da “hüzünlü” şarkı sözleri üretebiliyorsa, yıllarını bu mesleğe vermiş kişiler kendilerini nasıl savunacak?

Besteciler için tablo daha da karmaşık. Yapay zekâ yalnızca yeni melodiler üretmekle kalmıyor, aynı zamanda belirli sanatçıların tarzını da taklit edebiliyor. Mozart’tan Sezen Aksu’ya, Bob Dylan’dan Tarkan’a kadar farklı üslupları “benzeterek” beste çıkarmak mümkün. Bu da “eserimin tarzı kopyalandı” iddialarını beraberinde getiriyor. Sanatçının kimlik hakkı, üslubu ve özgünlüğü ciddi bir tehdit altında.

Dünyadan Çarpıcı Örnekler

ABD’de bir yapay zekâ tarafından üretilmiş görsellerin telif başvurusu reddedildi. Gerekçe açıktı: “İnsan yaratıcılığı yok.” Ancak aynı ülkede ünlü rap sanatçısı Drake’in sesine çok benzeyen yapay zekâ şarkıları viral oldu. Plak şirketleri bu şarkıları telif ihlali gerekçesiyle platformlardan kaldırttı. Yani mesele yalnızca “eser” değil, aynı zamanda “sanatçının sesi” ve “kimliği.”

İngiltere daha esnek bir yaklaşım benimsiyor. İnsan katkısı varsa, yani yapay zekâ sadece destek olarak kullanılmışsa, kullanıcıya hak tanınabiliyor. Avrupa Birliği ise Yapay Zekâ Yasası (AI Act) ile yüksek riskli sistemlere ciddi yükümlülükler getirdi. Türkiye’de ise henüz bu konuda net bir yargı kararı yok; fakat Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun insan emeğini şart koştuğu açık.

Tescil Sorunu: Sahiplik Kime Yazılacak?

Diyelim ki bir kişi yapay zekâya şarkı yazdırdı ve kendi adına tescil ettirdi. Bugün için kimse bu şarkının yapay zekâ ürünü olduğunu kesin olarak bilemeyebilir. Ancak işin içine para ve şöhret girdiğinde, başka bir kişi aynı şarkıyı yapay zekâdan elde edip itiraz edebilir. İşte o zaman mahkeme şu kritik soruyu soracak: “Bu eser gerçekten insan yaratıcılığıyla mı üretildi?”

Yapay zekâ şirketleri genellikle kullanım şartlarında şöyle yazar: “Üretilen içerik size aittir, ancak özgünlük garantisi verilmez.” Yani hukuken kullanıcıyı tek başına bırakırlar. Bu da söz yazarları ve bestecilerin hak mücadelesini daha da zorlaştırır.

Geleceğe Dair Bir Öngörü

Tüm bu tartışmalar bize şunu gösteriyor: Hukukun mevcut hali, yapay zekânın yarattığı yeni gerçeklik karşısında yetersiz. Belki de yakın gelecekte “yapay zekâ destekli eser” diye ayrı bir kavram doğacak. Söz yazarları ve bestecilerin emeğini korumak için yeni düzenlemeler yapılmak zorunda. Aksi halde, sanatın en temel değeri olan özgünlük kavramı büyük yara alacak.

Bugün radyoda dinlediğiniz bu şarkıyı kimin yazdığını gerçekten bilebilecek miyiz? Bir insan mı, yoksa bir algoritma mı? Ve bu ayrımı yapamadığımız gün, sanatın ruhunu nasıl koruyacağız?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.