ÖRGÜ KAMPLARI: BİR KADINDAN BİN KADINA UZANAN HİKÂYE

2022 yılının Ekim ayında küçük ama çok güçlü bir niyetle yola çıktık: Kadınlara ait, güvenli ve ilham verici bir alan yaratmak. Bu alan ipliklerle, ilmeklerle değil; hayallerle, sohbetlerle ve dayanışmayla örüldü. Bugün “örgü kampı” denince akla gelen şey, sadece bir hobi buluşması değil; bir dönüşüm alanı, bir özgürleşme hikâyesi.

Bu hikâyenin çıkış noktası çok kişisel. Babasının rahatsızlığı nedeniyle uzun yıllar sosyal hayattan uzak kalan bir kadının, yani annemin, sessizliğinden ilham aldım. Onun gibi binlerce kadının yalnızlığına dokunmak istedim. Yıllardır yurt dışında yaşayan biri olarak orada tanık olduğum kadın özgürlüğünü, kendi ülkemdeki kadınlarla buluşturmak istedim. Arkadaşlarıyla tatile çıkabilen, kendine vakit ayırabilen, üretirken kendini onaran kadınları gördüm. Ve bu özgürlüğü, bu güçlenmeyi örgü kampları aracılığıyla ülkemdeki kadınlara sunmak istedim.

İlk kampı hayata geçirdikten kısa bir süre sonra babamı kaybettim. İçinde hem çok büyük bir başarı hem de büyük bir yas barındıran o dönem, bu hayalin bitme noktasına geldiği andı. Ama kadınların dönüştürücü gücü, dayanışması, bu projenin yeniden ayağa kalkmasına vesile oldu. Kamplar yalnızca katılan kadınları değil, beni de dönüştürdü.

Bugüne kadar Türkiye’nin farklı şehirlerinden binin üzerinde kadın bu kamplara katıldı. Zaman zaman yurt dışından da katılımcılarımız oldu. Workshoplar, söyleşiler, eğlenceler, kültür gezileri, kıyafet konseptli geceler ve örgü defileleriyle her kamp; kadınların üretimle buluştuğu, kendilerini ifade ettikleri ve birbirlerinden ilham aldıkları bir deneyim alanı sundu. Kamplarımızın bazıları yarım pansiyon, bazıları her şey dahil, bazıları ise ultra her şey dahil konseptlerde gerçekleşti. Her biri kendi özgün konseptiyle ve atmosferiyle farklı bir iz bıraktı.

Son olarak 22-25 Mayıs 2025 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen kamp, örgü defilesi, yaratıcı atölyeler ve konsept geceleriyle basın ve katılımcılardan büyük ilgi gördü. Bu kamp, hem içerik zenginliğiyle hem de kadınların sahnede kendi üretimlerini gururla taşımasıyla hafızalara kazındı.

Bu yolculuk sadece geçmişte yaşananlarla değil, geleceğe dair hayallerle de büyüyor. Şu anda hazırlıkları devam eden bir kitap projesi var. Bu kitap, ilk kamptan bugüne uzanan hikâyeyi, o kamplarda tanıdığımız ve hayatı değişen kadınların içten öykülerini ve bir kadından bin kadına yayılan bir hayalin gerçeğe dönüşmesini anlatacak.

Bugün örgü kampları, üretmenin ötesinde, kadınlar için bir nefes alanı. Kimi ilk kez yalnız seyahate çıkıyor, kimi hayatında ilk kez sahnede kendi emeğini sergiliyor. Bu bir örgü hareketi değil sadece; bu, kadınların görünür olduğu, birbirini taşıdığı, birlikte çoğaldığı bir dayanışma ağı. Ve biz bu ağı örmeye, birlikte büyümeye devam ediyoruz.