Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, İstanbul depremine karşı "çök-kapan-tutun" çağrısı yaptı. Deprem anında donmak yerine bu yöntemi öneren Kadıoğlu, kentsel dönüşümün hızlı ve güvenli olmasına vurgu yaparak, "Güvenli evlerde yaşamalıyız" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 10.05.2025 14:42
Haber Güncellenme Tarihi: 10.05.2025 14:47
Kaynak:
Haber Merkezi
breakingnews.com.tr
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’ndan İstanbul Depremi Uyarısı: “Donup kalmak değil, çök-kapan-tutun!”
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, olası İstanbul depremiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Korkunun insana özgü bir duygu olduğunu ifade eden Kadıoğlu, “Korkarken de hazırlık yapmak gerekir. Evinizi sağlamlaştırın, eşyalarınızı sabitleyin, deprem tatbikatlarıyla refleks geliştirin,” dedi.
1509’da yaşanan “Küçük Kıyamet”e atıfta bulunan Kadıoğlu, Marmara’da kırılması beklenen fayın artık zamanı geldiğini söyledi. Fayların basında tartışılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Kadıoğlu, “Fayları tartışmanın bir anlamı yok. Biz güvenli tarafta kalmak için büyük deprem olacakmış gibi hazırlanmalıyız,” ifadelerini kullandı.
Kadıoğlu, İstanbul’da 7.0 büyüklüğünde bir depremin beklenmesinin gerçek olduğunu hatırlattı ve ekledi:
“6.7 bile yıkıcı olabilir. Zaten bazı binalar kendiliğinden çöküyor. ‘Yarısı Bizden’ kampanyası büyük bir fırsat. Kentsel dönüşümü ranta çevirmemek, güvenli evlerde yaşamak gerekiyor.”
Evlerin metrekare küçülmesinden şikayet edenlere de seslenen Kadıoğlu, “İnsanlar 90 metrekareden 70’e inmek istemiyor ama mezar 3 metrekare… Oraya sığacağız. Yaşarken güvenli bir alana sığmak neden zor geliyor?” dedi.
Deprem anında yapılan yanlışlara da dikkat çeken Kadıoğlu, “Tatbikat yapmadığımız için refleks geliştiremiyoruz. İnsanlar ya donup kalıyor ya da 9. kattan kaçmaya çalışıyor. Oysa doğru olan; çök-kapan-tutun ve depremin bitmesini beklemek,” diye konuştu.
Kentsel dönüşümde ranta değil hızlı çözüm yollarına yönelmek gerektiğini söyleyen Kadıoğlu, “Çelik çerçeve gibi yenileme yöntemleriyle, bina boşaltmadan güçlendirme yapılabilir. Ancak herkes daha çok kazanmak derdinde. Vakit de para da yok. O yüzden hızlı yöntemlerle güvenliği sağlamak zorundayız,” uyarısında bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Fayları Değil, Binalarımızı Tartışalım!”
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, İstanbul depremine karşı "çök-kapan-tutun" çağrısı yaptı. Deprem anında donmak yerine bu yöntemi öneren Kadıoğlu, kentsel dönüşümün hızlı ve güvenli olmasına vurgu yaparak, "Güvenli evlerde yaşamalıyız" dedi.
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’ndan İstanbul Depremi Uyarısı: “Donup kalmak değil, çök-kapan-tutun!”
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, olası İstanbul depremiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Korkunun insana özgü bir duygu olduğunu ifade eden Kadıoğlu, “Korkarken de hazırlık yapmak gerekir. Evinizi sağlamlaştırın, eşyalarınızı sabitleyin, deprem tatbikatlarıyla refleks geliştirin,” dedi.
1509’da yaşanan “Küçük Kıyamet”e atıfta bulunan Kadıoğlu, Marmara’da kırılması beklenen fayın artık zamanı geldiğini söyledi. Fayların basında tartışılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Kadıoğlu, “Fayları tartışmanın bir anlamı yok. Biz güvenli tarafta kalmak için büyük deprem olacakmış gibi hazırlanmalıyız,” ifadelerini kullandı.
Kadıoğlu, İstanbul’da 7.0 büyüklüğünde bir depremin beklenmesinin gerçek olduğunu hatırlattı ve ekledi:
“6.7 bile yıkıcı olabilir. Zaten bazı binalar kendiliğinden çöküyor. ‘Yarısı Bizden’ kampanyası büyük bir fırsat. Kentsel dönüşümü ranta çevirmemek, güvenli evlerde yaşamak gerekiyor.”
Evlerin metrekare küçülmesinden şikayet edenlere de seslenen Kadıoğlu, “İnsanlar 90 metrekareden 70’e inmek istemiyor ama mezar 3 metrekare… Oraya sığacağız. Yaşarken güvenli bir alana sığmak neden zor geliyor?” dedi.
Deprem anında yapılan yanlışlara da dikkat çeken Kadıoğlu, “Tatbikat yapmadığımız için refleks geliştiremiyoruz. İnsanlar ya donup kalıyor ya da 9. kattan kaçmaya çalışıyor. Oysa doğru olan; çök-kapan-tutun ve depremin bitmesini beklemek,” diye konuştu.
Kentsel dönüşümde ranta değil hızlı çözüm yollarına yönelmek gerektiğini söyleyen Kadıoğlu, “Çelik çerçeve gibi yenileme yöntemleriyle, bina boşaltmadan güçlendirme yapılabilir. Ancak herkes daha çok kazanmak derdinde. Vakit de para da yok. O yüzden hızlı yöntemlerle güvenliği sağlamak zorundayız,” uyarısında bulundu.
En Çok Okunan Haberler