Doç. Dr. Tok: Batı Nil virüsü emzirme ile anneden bebeğe geçebilir
Doç. Dr. Tok: Batı Nil virüsü emzirme ile anneden bebeğe geçebilir
Doç. Dr. Tok: Batı Nil virüsü emzirme ile anneden bebeğe geçebilir
Haber Giriş Tarihi: 12.09.2024 14:20
Haber Güncellenme Tarihi: 12.09.2024 14:20
Kaynak:
Haber Merkezi
breakingnews.com.tr
ANKARA, (DHA)- ENFEKSİYON Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duran Tok, "Sivrisineklerden insanlara geçen Batı Nil virüsü, normalde insandan insana bulaşmaz. Ancak doğum ve emzirme ile anneden bebeğe geçebileceği gibi nadiren organ nakli ve kan transfüzyonu ile bulaşabileceği de unutulmamalıdır" dedi. Liv Hastanesi Ankara Enfeksyon Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Duran Tok, Batı Nil virüsü hastalığı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Tok, Batı Nil virüsü hastalığının sivrisineklerin sokması ile bulaşan, asemptomatik seyirden, ciddi nörolojik hastalıklara ve ölümlere kadar geniş yelpazede klinik tablolarla seyredebilen viral bir hastalık olduğunu söyledi. 'DÜNYA GENELİNE YAYILMA RİSKİ VAR'Culex türüne dahil olan sineklerin ısırığıyla memelilere bulaşan Batı Nil Enfeksiyonu'nun ana kaynağının kuşlar olduğunun altını çizen Doç. Dr. Tok, "Kuşlardan kan emen sivrisinekler virüsü kuşlardan alarak insanlara ve hayvanlara bulaştırmaktadır. Kuşlardan tekrar sivrisineklere, sivrisineklerden de kuşlara bulaşabilen virüsün göçmen kuşlar ile dünya geneline yayılabileceği düşünülmektedir. İnsandan tekrar sivrisineklere bulaşması ise söz konusu değildir. Ancak insandan insana bulaşma normalde olmasa da virüsün; doğum ve emzirme ile anneden bebeğe geçebileceği gibi nadiren organ nakli ve kan transfüzyonu ile bulaşabileceği de unutulmamalıdır" diye konuştu. 'ENFEKSİYONA YAKALANANLARIN 5'TE 1'İNDE ATEŞ GÖRÜLÜYOR'Virüsün belirti ve bulgularıyla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Tok, "Hastalığın kuluçka süresi 2-14 gündür. Batı Nil virüsü ile hastalanmış kişilerin büyük çoğunluğu hiçbir belirti görülmeden hastalığı atlatsa da yaklaşık yüzde 20'sinde ateşli bir dönem gözlenir. Ateşe eklem ağrıları, vücut ağrıları, baş ağrısı, kusma ve ishal de eşlik edebilir. Hastalıktan tamamen kurtulan bazı bireylerde bile istisnai olarak uzun süren halsizlik görülebilmekte olup uyku hali, koma ve nadiren ölüm de meydana gelebilir" ifadelerine yer verdi. KORUNMAK İÇİN ÖNERİLERBatı Nil virüsü hastalığından korunmanın en etkili yolunun, sivrisinek ısırıklarına maruziyeti engellemekten geçtiğini aktaran Doç. Dr. Duran Tok, korunma yolları hakkında şu bilgileri paylaştı: "Evden çıkmadan önce uygun içerikli sinek kovucuları kullanmak, uzun süreli koruma sağlayabilir. Güneş battıktan sonra dışarıda vakit geçirilecekse uzun kollu giysiler ve pantolon giyilerek risk azaltılabilir. Pencere ve kapılara sineklik takılabilir. Ev içerisinde ve odalarda yeterince hava dolaşımı sağlanıp varsa klima kullanılmalı. Sivrisinekle mücadele kapsamında su birikintilerinin önlenip, sivrisinek sayılarının azaltılması önemlidir. Açık foseptik çukurların kapatılıp, riskli bölgelerde yaşayanların cibinlik kullanmaları gerekmektedir."Batı Nil virüsü hastalığı için spesifik bir tedavi, ilaç ve hastalıktan korunmak için bir aşının olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Tok, "Semptomların etkisini azaltmak için de destek tedavisi uygulanmakta olup, hastalığı hafif geçirenlerin ise çoğunlukla kendiliğinden iyileştiği; ancak bazı belirtilerin 1-2 hafta kadar sürebildiği, ciddi vakaların ise tıbbi bakım ve destekleyici tedaviler için hastaneye yatırmak gerekebilir" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Tok: Batı Nil virüsü emzirme ile anneden bebeğe geçebilir
Doç. Dr. Tok: Batı Nil virüsü emzirme ile anneden bebeğe geçebilir
ANKARA, (DHA)- ENFEKSİYON Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duran Tok, "Sivrisineklerden insanlara geçen Batı Nil virüsü, normalde insandan insana bulaşmaz. Ancak doğum ve emzirme ile anneden bebeğe geçebileceği gibi nadiren organ nakli ve kan transfüzyonu ile bulaşabileceği de unutulmamalıdır" dedi. Liv Hastanesi Ankara Enfeksyon Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Duran Tok, Batı Nil virüsü hastalığı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Tok, Batı Nil virüsü hastalığının sivrisineklerin sokması ile bulaşan, asemptomatik seyirden, ciddi nörolojik hastalıklara ve ölümlere kadar geniş yelpazede klinik tablolarla seyredebilen viral bir hastalık olduğunu söyledi. 'DÜNYA GENELİNE YAYILMA RİSKİ VAR'Culex türüne dahil olan sineklerin ısırığıyla memelilere bulaşan Batı Nil Enfeksiyonu'nun ana kaynağının kuşlar olduğunun altını çizen Doç. Dr. Tok, "Kuşlardan kan emen sivrisinekler virüsü kuşlardan alarak insanlara ve hayvanlara bulaştırmaktadır. Kuşlardan tekrar sivrisineklere, sivrisineklerden de kuşlara bulaşabilen virüsün göçmen kuşlar ile dünya geneline yayılabileceği düşünülmektedir. İnsandan tekrar sivrisineklere bulaşması ise söz konusu değildir. Ancak insandan insana bulaşma normalde olmasa da virüsün; doğum ve emzirme ile anneden bebeğe geçebileceği gibi nadiren organ nakli ve kan transfüzyonu ile bulaşabileceği de unutulmamalıdır" diye konuştu. 'ENFEKSİYONA YAKALANANLARIN 5'TE 1'İNDE ATEŞ GÖRÜLÜYOR'Virüsün belirti ve bulgularıyla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Tok, "Hastalığın kuluçka süresi 2-14 gündür. Batı Nil virüsü ile hastalanmış kişilerin büyük çoğunluğu hiçbir belirti görülmeden hastalığı atlatsa da yaklaşık yüzde 20'sinde ateşli bir dönem gözlenir. Ateşe eklem ağrıları, vücut ağrıları, baş ağrısı, kusma ve ishal de eşlik edebilir. Hastalıktan tamamen kurtulan bazı bireylerde bile istisnai olarak uzun süren halsizlik görülebilmekte olup uyku hali, koma ve nadiren ölüm de meydana gelebilir" ifadelerine yer verdi. KORUNMAK İÇİN ÖNERİLERBatı Nil virüsü hastalığından korunmanın en etkili yolunun, sivrisinek ısırıklarına maruziyeti engellemekten geçtiğini aktaran Doç. Dr. Duran Tok, korunma yolları hakkında şu bilgileri paylaştı: "Evden çıkmadan önce uygun içerikli sinek kovucuları kullanmak, uzun süreli koruma sağlayabilir. Güneş battıktan sonra dışarıda vakit geçirilecekse uzun kollu giysiler ve pantolon giyilerek risk azaltılabilir. Pencere ve kapılara sineklik takılabilir. Ev içerisinde ve odalarda yeterince hava dolaşımı sağlanıp varsa klima kullanılmalı. Sivrisinekle mücadele kapsamında su birikintilerinin önlenip, sivrisinek sayılarının azaltılması önemlidir. Açık foseptik çukurların kapatılıp, riskli bölgelerde yaşayanların cibinlik kullanmaları gerekmektedir."Batı Nil virüsü hastalığı için spesifik bir tedavi, ilaç ve hastalıktan korunmak için bir aşının olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Tok, "Semptomların etkisini azaltmak için de destek tedavisi uygulanmakta olup, hastalığı hafif geçirenlerin ise çoğunlukla kendiliğinden iyileştiği; ancak bazı belirtilerin 1-2 hafta kadar sürebildiği, ciddi vakaların ise tıbbi bakım ve destekleyici tedaviler için hastaneye yatırmak gerekebilir" dedi.
En Çok Okunan Haberler