Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yasa Dışı Bahis

Breaking News - Yasa Dışı Bahis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yasa Dışı Bahis haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BAHİS SORUŞTURMASI DERİNLEŞİYOR: TÜRK FUTBOLUNDA ŞİKE İHTİMALİ GÜNDEMDE Haber

BAHİS SORUŞTURMASI DERİNLEŞİYOR: TÜRK FUTBOLUNDA ŞİKE İHTİMALİ GÜNDEMDE

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın futboldaki bahis iddialarına yönelik geniş çaplı bir soruşturma başlatması, Türkiye futbolunda hem hukuki hem de sportif açıdan ciddi sonuçlar doğurabilecek bir süreci beraberinde getirdi. Son yıllarda yasal veya yasa dışı bahisin özellikle futbol üzerinden illegal desteklerle oynandığı bilinmektedir. Rakamlarla ifade etmek gerekirse, ülkemizde yaklaşık 250 bin civarında yasa dışı bahis sitelerinde hesap açıldığı tespit edilmiştir. Buna bir o kadar da yasal bahis sitelerinde açılan hesaplar eklendiğinde, tablo vahim bir boyuta ulaşmaktadır. MASAK raporlarına göre, yasal bahis sitelerinde hesabı olanların sayısı 10 milyon, yasa dışı bahis sitelerinde oyun oynayanların sayısı ise 8 ila 12 milyon kişi olarak tahmin edilmektedir. Türkiye’de bahis hacminin yaklaşık 50 milyar dolar, dünyada ise 1,5 trilyon dolara ulaştığı belirtilmektedir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Nisan 2025’te başlattığı soruşturma kapsamında, yasa dışı bahis ve bağlantılı kişiler hakkında gözaltı kararları alınması, sürecin ciddiyetini göstermektedir. Ancak bahis oyunlarının çeşitliliği nedeniyle, maçların hangi noktalarda şaibeli hale geldiğini tespit etmek oldukça güçtür. Bir faulü kimin önce yapacağı, ilk korner, ilk sarı kart, ilk aut gibi göze batmayan detaylar üzerinden oynanan bahislerin, kamuoyunun ve spor camiasının dikkatinden kaçtığı belirtiliyor. Bu bağlamda Antalya’da 11 hakemin Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunması ve ifadelerinin dosya ile birlikte İstanbul’a gönderilmesi, operasyonun ilk adımlarından biri olarak değerlendiriliyor. Soruşturmanın ilerlemesiyle birlikte, bu konuda bilgisi olan çok sayıda kişinin Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek katkı sunacağı ve kapalı kapılar ardındaki anlaşmaların gün yüzüne çıkacağı öngörülüyor. SORU: Bu bir bahis soruşturması mı, şikeye dönüşür mü? CEVAP: Şu anda görünen tablo, öncelikle “bahis manipülasyonu” yani yasa dışı bahis organizasyonları, oyuncular veya yöneticilerin bahis şebekeleriyle bağlantıları odaklı bir soruşturmadır. Ancak bahis manipülasyonu ile şike arasındaki çizgi oldukça incedir. Eğer savcılık, bahis organizasyonlarının maç sonucuna veya oyuncu performansına doğrudan etki ettiğini tespit ederse, bu durum Türk Ceza Kanunu’nun 6222 sayılı yasasının 11. maddesi gereğince “şike” olarak değerlendirilir. Dolayısıyla soruşturma, bahis merkezli başlamış olsa da ilerleyen aşamalarda şikeye evrilme ihtimali oldukça yüksektir. Çünkü operasyonun hakem ve kulüp başkanlarıyla başlatılmış olması, şike bağlantılarına ulaşılmasında ciddi katkı sağlayacaktır. SORU: TFF ve PFDK’nın bu süreçteki rolü ne olabilir? Hukuken nasıl bir sınır var? CEVAP: TFF, yargı süreciyle paralel hareket etmek zorunda değildir ancak bağımsız soruşturma başlatma yetkisine sahiptir. TFF’nin, bahis ve bağlantılı şike olaylarıyla ilgili kendi Disiplin Talimatı kapsamında kişilere veya kulüplere para ve disiplin cezaları verebilme yetkisi vardır. TFF’nin yaptırımları, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın cezalarından bağımsızdır. Ancak disiplin cezaları açısından “kesinleşmiş delil” ve “yargı kararının ağırlığı” büyük önem taşır. TFF’nin, yargı sonucunu beklemeden kendi Etik veya Hukuk Kurulları aracılığıyla inceleme başlatması mümkündür. Fakat savcılıktan resmi bilgi veya belge talep edilmeden yargı süreciyle eşzamanlı karar alınması hukuken risklidir. TFF’nin bu konuda hızlı açıklama yapması ve 152 hakemi PFDK’ya sevk etmesi doğru bir hamle olarak görülse de, Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli hareket etmesi sürecin sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Bu aşamadan sonra TFF, etik ve idari soruşturmalar başlatabilir. PFDK ise yargı süreci tamamlandığında veya yeterli delil elde edildiğinde cezaları uygulayabilir. SORU: Geçmiş maçlar, şampiyonluklar, küme düşmeler etkilenir mi? CEVAP: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın operasyonu sonrasında en çok merak edilen konulardan biri budur. a) Ceza hukuku açısından (6222 sayılı yasa): Yargılama sonucunda belirli kişilerin (yöneticiler, futbolcular, hakemler) suçlu bulunması halinde bu şahıslar hakkında mahkûmiyet kararı verilecektir. b) Sportif hukuk açısından (TFF talimatları): Profesyonel Futbol Talimatı’nın 56. ve 57. maddeleri, bahis veya şike durumlarında sevklerin yapılmasını öngörür. Eğer TFF veya UEFA, bu kişilerin eylemlerinin kulüp menfaatine işlendiğini tespit ederse, o zaman kulüp bazlı yaptırımlar (puan silme, küme düşürme, unvan geri alma) gündeme gelebilir. Ancak UEFA ve FIFA’nın geçmişe dönük cezaları yalnızca çok istisnai durumlarda uyguladığı unutulmamalıdır (örneğin Juventus–Calciopoli skandalı). TFF de geçmişe dönük cezalar konusunda genellikle çekimser davranmıştır. Bu nedenle, lig sıralamaları veya geçmiş şampiyonlukların iptali ancak çok güçlü delillerle mümkündür. Aksi halde cezalar şahıs bazında kalacaktır. SORU: Hakemlerin ortak açıklaması ve gözaltılar nasıl değerlendirilmeli? CEVAP: Hakemlerin “adil yönetim, karanlık iddialardan uzağız” açıklamaları kurumsal itibarı koruma refleksi olarak değerlendirilebilir. Ancak bazı hakemlerin gözaltına alınması, soruşturmanın hakem camiasına kadar uzandığını göstermektedir. Hakemlerin açıklama yapmasının dayanağının, TFF’nin 9 Eylül 2020’de bir bahis şirketiyle yaptığı 2. ve 3. Lig isim sponsorluğu anlaşmasına dayandığı düşünülmektedir. Bu kapsamda MHK (Merkez Hakem Kurulu) üyeleri ve hakemlerin, ligleri takip edebilmek için ilgili siteye hesap açmaları tavsiye edilmiştir. Bu durum, yasal bir bahis sitesiyle dahi olsa etik açıdan doğru değildir. Hakemlerin bu siteye yönlendirilmesi suça teşvik anlamına gelir. Bazı hakemlerin bireysel olarak bahis şebekeleriyle bağlantı kurmuş olması da mümkündür. Eğer soruşturma MHK ve hakem bağlantılarında sistematik bir yapı ortaya çıkarırsa, bu durum kurumsal bir yapılanma olarak nitelendirilecektir. SORU: Türk futbolunda “yapı” mı var, yoksa bağımsız suçlar mı? CEVAP: Bu noktada henüz somut bir veri bulunmamakla birlikte, Türk futbolunu uzun yıllardır saran bir yapının varlığı bilinmektedir. Sayın Ali Koç’un dile getirdiği “yapı” iddiaları bir hayal değil, gerçekliğin yansımasıdır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu operasyonu derinleştirmesi halinde, söz konusu yapının varlığının açığa çıkacağına inanılmaktadır. Bu yapının içinde kulüp yöneticileri, hakemler, menajerler, yorumcular, eski hakemler ve sporcuların yer aldığı, ayrıca basın üzerinden algı yönetimiyle süreci manipüle ettikleri belirtilmektedir. SORU: UEFA ve FIFA bu sürece dahil olur mu? CEVAP: Eğer soruşturma bir yapıyı çökertme noktasına ulaşırsa, UEFA ve FIFA’nın devreye girmesi kaçınılmazdır. Ancak kamuoyuna yansıyan bilgiler genellikle soruşturmanın yalnızca görünen kısmıdır. Dijital deliller (örneğin WhatsApp yazışmaları, bahis platformu kayıtları) bu tür davalarda belirleyici olacaktır. TFF’nin süreci doğru yönetmesi, Türk futbolunun itibarını koruma açısından son derece kritiktir. Federasyonun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmayı titizlikle takip etmesi ve “bekle-gör” stratejisini sürdürmesi en temkinli yaklaşım olacaktır. Sonuç olarak, bu operasyonun başarılı olması Türk futbolunun geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Aksi halde, yasa dışı bahis ve şike döngüsünün önünü almak mümkün olmayacaktır.

“Türk Futbolu Temizlenmelidir!” Haber

“Türk Futbolu Temizlenmelidir!”

Pfdk eski başkanı Av.Hüseyin Karaahmetoğlu yaptığı açıklamada; TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “hakemlerin bahis oynadığı” yönündeki açıklamasını değerlendirmektedir. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu’nun kamuoyuna yaptığı “571 hakemden 371’inin bahis hesabı bulunduğu, 152’sinin ise aktif şekilde bahis oynadığı” yönündeki açıklama, Türk futbolunun tarihindeki en ciddi itiraflardan biridir. Bu beyan, futbolun adil, temiz ve tarafsız yönetildiğine dair inancı derinden sarsmıştır. Artık Türk futbolunda yalnızca bir etik kriz değil, aynı zamanda adli boyut taşıyan bir yolsuzluk ve güven krizi yaşandığı açıktır. TFF başkanının bu açıklaması ile Türk Futbolda Güven Sarsılmıştır ve Türk futbolunun marka değeri yerlere serilmiştir. Hakemlerin bahis oynadığı iddiası, yalnızca bir spor suçu değil, aynı zamanda 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 11. maddesi uyarınca müsabaka sonucunu etkileme suçu kapsamına girmektedir. PFDK eski başkanı Av.Hüseyin Karaahmetoğlu bu işlere bulaşanlar hakkında TFF Futbol Disiplin Talimatı’nın 56. maddesi açıkça “müsabaka sonucunu veya sürecini hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemenin yasak olduğunu” hükme bağlamıştır. Ve ayrıca talimatın 57. Maddesi bahis konusunu içermektedir.Bu fiili işleyenler, sürekli hak mahrumiyeti ile cezalandırılır. Bu durumda; bahis oynadığı belirlenen hakemlerin görev yaptığı tüm maçlar acilen ve titizlikle incelenmelidir. Gösterilen ya da gösterilmeyen kartlar, iptal edilen goller, çalınmayan fauller, verilen penaltılar, ofsayt kararları hepsi mercek altına alınmalıdır. Bu liglerde artık şaibe vardır. Ve bu şaibenin altından, gerekli adımlar atılmadıkça kimse kalkamaz. Karaahmetoğlu TFF başkanın açıklamaları Buzdağının sadece Görünen Kısmı” TFF Başkanı’nın açıklaması, bize sadece buzdağının görünen kısmını göstermektedir. Çünkü bahis ve manipülasyon ağı, yalnızca hakemlerle sınırlı olamaz. Bu yapının arkasında; • bazı kulüp yöneticileri, • futbolcular, • menajerler, • gözlemciler, • ve yurt dışı bağlantılı yasa dışı bahis baronları olabilir. PFDK eski başkanı Av.Hüseyin Karaahmetoğlu bir an önce bu olayların üzerine gidilerek Cumhuriyet Başsavcılıkları, MASAK ve ilgili devlet kurumları, TFF Başkanı’nın açıklamasını bir ihbar niteliğinde kabul etmeli ve derhal geniş kapsamlı bir soruşturma başlatmalıdır. PFDK eski başkanı Av.Hüseyin Karaahmetoğlu ,Futbolun Tüm Paydaşları İncelenmelidir diyerek,Başta faal hakemler, gözlemciler, MHK üyeleri olmak üzere futbolun tüm paydaşlarının mali hesap hareketleri, yurt dışı bağlantıları ve ilişkileri incelenmelidir. MASAK, derhal bu kişilerle bağlantılı olası yasa dışı bahis trafiğini araştırmalı; TFF Etik Kurulu ve Tahkim Kurulu ise eş zamanlı olarak disiplin soruşturmalarını yürütmelidir. Bu süreç şeffaf, kamuoyuna açık ve hiçbir baskı altında kalmadan yürütülmelidir. PFDK eski başkanı Av.Hüseyin Karaahmetoğlu açıklamasında Fenerbahçe’nin Haklılığı Ortaya Çıkmıştır diyerek, Yıllardır futbolda “yapı var” diyerek sistematik manipülasyonları dile getiren Fenerbahçe’nin önceki başkanı Sayın Ali Koç’un uyarılarının ne kadar haklı olduğu bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Türk futbolunun üzerine çöken bu karanlık perde, ancak geçmişle yüzleşilerek kaldırılabilir. Son 20 yılın tüm lig, kupa ve kritik karşılaşmaları yeniden analiz edilmeli, şaibeli yapılar ve kişiler açığa çıkarılmalıdır. PFDK eski başkanı Av.Hüseyin Karaahmetoğlu artık temizlik zamanı geldi de geçiyor diyerek, TFF başkanı İbrahim haciosmanoğlunun bu açıklaması, Türk futbolunda gerçek bir temizlik hareketinin kıvılcımı olmalıdır. Futbol, milyonların tutkusudur kirli ellerin çıkar sahası değildir. Bu nedenle tüm futbolseverler, kulüpler ve yetkililer ortak bir iradeyle hareket etmeli; Türk futbolunu yeniden güvenilir, şeffaf ve adil hale getirmelidir. Pfdk eski başkanı Av.Hüseyin Karaahmetoğlu sonuç olarak; Türk futbolu bugün tarihinin en ciddi güven krizlerinden birini yaşamaktadır. Hakemlerin bahis oynadığı yönündeki açıklama, artık görmezden gelinemez. Bizler; • Türk futbolunun temizlenmesini, • adaletin tesis edilmesini, • ve devletin tüm kurumlarının bu olayı derinlemesine soruşturmasını talep ediyoruz. Bu bir dönüm noktasıdır. Ya bu kirli düzenle yüzleşilecek, ya da Türk futbolunun itibarı sonsuza dek zedelenecektir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.