Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kadın Sağlığı

Breaking News - Kadın Sağlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadın Sağlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Temiz İçerik Odaklı Yerli Kozmetik Markası Heiluna’dan Ekonomi ve İhracat Değerlendirmesi Haber

Temiz İçerik Odaklı Yerli Kozmetik Markası Heiluna’dan Ekonomi ve İhracat Değerlendirmesi

Temiz içerik ve kadın sağlığı odaklı ürünleriyle dikkat çeken yerli kozmetik markası Heiluna, Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalar, yerli üretim, fiyat politikaları ve ihracat hedeflerine ilişkin kapsamlı bir değerlendirme paylaştı. Heiluna tarafından yapılan açıklamada, markanın doğuş hikâyesinin; kadınların sade, etkili ve ulaşılabilir ürünlere erişimde yaşadığı zorluklardan ilham aldığı belirtilerek, temiz içerikli ve kullanıcı odaklı ürünler geliştirme hedefiyle yola çıkıldığı ifade edildi. Türkiye ekonomisindeki dalgalı sürecin üretim maliyetlerine etkisine de değinilen açıklamada, yerli üretici partnerlerle çalışmanın önemli bir avantaj sağladığı, ancak hammaddelerin büyük ölçüde dövize endeksli olmasının maliyetleri doğrudan etkilediği vurgulandı. Bu nedenle güçlü planlama ve fiyat-performans dengesinin öncelik haline getirildiği kaydedildi. Üretim süreçlerine ilişkin değerlendirmede ise Heiluna ürünlerinin tamamının Türkiye’de, yerli üretici partnerler aracılığıyla üretildiği; ambalaj, formül geliştirme ve üretim aşamalarının yerli kaynaklarla gerçekleştirildiği aktarıldı. Açıklamada, Türkiye’nin kozmetik alanında küresel rekabette daha güçlü bir konuma ulaşabileceğine olan inanç da dile getirildi. Fiyat politikalarına ilişkin olarak, kalite standartlarından ödün vermeden sürdürülebilir ve erişilebilir fiyatlandırmanın esas alındığı belirtilirken, tüketici güveninin kârdan önce geldiğinin altı çizildi. Dijitalleşmenin marka için temel bir yapı taşı olduğu vurgulanan açıklamada, Heiluna’nın dijitalde doğmuş bir marka olduğu, e-ticaret ve sosyal medya kanallarının hem iletişim hem de satış açısından stratejik rol üstlendiği ifade edildi. Tüketiciden gelen geri bildirimlerin ürün geliştirme süreçlerine doğrudan katkı sağladığı da belirtildi. Tüketicilerin içerik okuma ve bilinçlenme eğiliminin artmasının markanın temel yaklaşımıyla örtüştüğü ifade edilerek, “doğal ve temiz içerik” anlayışının bir pazarlama dili değil, markanın ana omurgası olduğu vurgulandı. İhracat hedeflerine ilişkin paylaşımda ise Heiluna’nın Florida’da şirket kurduğu ve Miami’de ofisinin faaliyete geçtiği bilgisi verildi. Ortadoğu ve Avrupa pazarlarında distribütörlük görüşmelerinin sürdüğü, temiz içerik ve kadın sağlığına odaklı ürünlerin küresel ölçekte ilgi gördüğü aktarıldı. Önümüzdeki beş yıla dair sektör öngörülerinde; sade, etkili ve doğal içerikli ürünlere olan talebin artacağı, dijital dönüşüm, regülasyonlara uyum ve sürdürülebilirliğin sektörü şekillendiren temel unsurlar olacağı ifade edildi. 2026’ya doğru Türkiye ekonomisine dair değerlendirmede ise dijital ihracat ve mikro ihracat modellerinin, özellikle niş kozmetik markaları için önemli fırsatlar sunduğu belirtilerek, doğru iş birlikleri ve planlamalarla bu süreçten güçlenerek çıkılabileceği kaydedildi.

Kadın Sağlığında Sessiz Tehlike: “Geciken Tanılar, Ertelenen Anneliklere Mal Oluyor” Haber

Kadın Sağlığında Sessiz Tehlike: “Geciken Tanılar, Ertelenen Anneliklere Mal Oluyor”

Kadın sağlığında tanı gecikmeleri, üreme kapasitesinin azalması ve anne olma şansının düşmesi gibi ciddi sonuçlara yol açıyor. Kadın Hastalıkları, Doğum, İnfertilite ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Emine Öztürk, kadınlarda sık görülen ancak geç fark edildiğinde kalıcı hasara neden olan jinekolojik hastalıklar konusunda önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Öztürk, kadınların büyük bölümünün şikâyetlerini “normal” kabul ederek doktora gitmeyi ertelediğini belirterek, bunun en çok doğurganlık üzerinde tahribat yarattığını söyledi. Öztürk, “Her ay yaşanan ağrıları kader gibi görmek, yumurtalık rezervinin azalmasına, tüplerin tıkanmasına veya sessiz ilerleyen enfeksiyonların kalıcı hasar bırakmasına neden olabiliyor” dedi. Kadınlarda adet düzensizliği, pelvik ağrı, uzun süren kanamalar, kronik karın ve bel ağrısı gibi belirtilerin asla göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, bu bulguların çoğu zaman endometriozis, çikolata kisti, polikistik over sendromu ve tüplerle ilgili problemlerin erken işareti olduğunu dile getirdi. Geciken tanının, özellikle 30 yaş sonrası üreme sağlığını hızla etkilediğini belirten Doç. Dr. Öztürk, şu değerlendirmelerde bulundu: “Kadınlarda doğurganlık yaşı ilerledikçe yumurta kalitesi doğal olarak azalıyor. Buna bir de tedavisi geciken jinekolojik hastalıklar eklendiğinde, anne olma ihtimali dramatik biçimde düşüyor. Üstelik pek çok kadın, şikâyetleri uzun süre tolere ettiği için doktora başvurduğunda hastalık ileri seviyeye ulaşmış oluyor.” Kadın sağlığında erken tanının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Öztürk, doğurganlık çağındaki kadınlara rutin jinekolojik muayene, yumurtalık rezerv testi ve ultrason kontrollerini aksatmamaları çağrısında bulundu. Öztürk, “Basit görünen bir ağrı veya düzensizlik bile gelecekte anneliği etkileyebilir. Kadın sağlığı ertelenmeye gelmez” ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Emine Öztürk, kadınların sağlık bilincinin artmasının, erken teşhisin yaygınlaşmasının ve kontrol muayenelerinin düzenli hale getirilmesinin anne olma yolculuğunda büyük fark yaratacağını söyledi.

Kadınlar Artık Yaşını Değil, Yumurtasını Koruyor Haber

Kadınlar Artık Yaşını Değil, Yumurtasını Koruyor

Kadınların doğurganlık bilincinde yeni bir dönem başladı. Kadın Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emine Öztürk, genç kadınların artık biyolojik yaş yerine “yumurta yaşı” kavramına odaklandığını belirtti. Doç. Dr. Öztürk, kadınların günümüzde kariyer, eğitim ve kişisel yaşam planlarını yaparken doğurganlık rezervlerini de dikkate aldıklarını ifade ederek, “Artık 25-30 yaş aralığındaki kadınlar dahi AMH testi yaptırarak yumurta kalitesini öğrenmek istiyor. Bu durum, doğurganlık yaşını öne çeken değil, bilinçli şekilde yöneten bir kadın profilinin ortaya çıktığını gösteriyor.” dedi. “Yumurta dondurmak tabu olmaktan çıktı” Yumurta dondurma işlemlerine olan ilginin son yıllarda belirgin biçimde arttığını dile getiren Öztürk, “Bir dönem yalnızca tıbbi zorunluluklarda başvurulan bu yöntem, artık kadınlar için geleceğe yönelik bir güvence haline geldi. Kadınlar kendi biyolojik saatini tanıyor ve zamanı lehine kullanıyor.” ifadelerini kullandı. “Kadın bedeni artık planlı bir biyolojik takvimle yönetiliyor” Doç. Dr. Öztürk, modern tıbbın kadınlara sağladığı imkânların psikolojik yansımalarına da değinerek, “Kadınlar artık yaşlanma korkusunu değil, kendi doğurganlık kontrolünü konuşuyor. Bu yaklaşım, hem özgüveni hem de yaşam planlamasını doğrudan etkiliyor.” diye konuştu. Uzmanlar, bu farkındalık sürecinin önümüzdeki yıllarda kadın sağlığı alanında yeni bir paradigma oluşturacağını, “biyolojik yaş yönetimi” kavramının doğurganlık kadar önemli hale geleceğini belirtiyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.