Cinsel suçlar ilk sırada yer alıyor

Av. Kevser YILDIRIM son yıllarda en çok artan suçların başında cinsel şuçların geldiğini söyledi.

Justice Partners Law and Consulting Office’sin Kurucu Ortaklarından olan Avukat Kevser Yıldırım, son dönemlerde cezaevlerinin doluluk oranı artmış olduğunu ve bu oranın artmasına birçok suç tipinin yaygınlaşmasının sebep olduğunu belirterek, "Ülkemizde en çok hangi suç tipi yaygın diye sorulacak olursanız, en çok yaygın olan suç tipinin Cinsel Suçlar olduğunu söyleyebilirim. Bu durum en çok ceza verilen dosyaların da cinsel içerikli dosyalar olmasına sebep olmaktadır. İstatiksel araştırma verileri de ne yazıkki bu yöndeki çıkarımlarımızı doğrulamaktadır. Cezai anlamda bu suç tipini irdeleyecek olursak; Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar kanunda birkaç farklı suç tipine konudur. TCK Madde 102 – 105 maddeleri arasında suç tiplerinden bahsedilmiş ve her biri için ayrı cezalara hükmedilmesi uygun görülmüştür. Türk Ceza Kanununda suç tipleri; Cinsel Saldırı Suçları, Çocuğun Cinsel İstismarı, Reşit Olmayanla Cinsel İlişki ve Cinsel Taciz olarak ayrı kategorilendirilmiştir. Kanun koyucu suçun unsurlarına göre ayrım yapmış ve vücut dokunulmazlığına karşı suçlardaki yukarıda belirttiğimiz farklı suç tiplerine ait yaptırımları da farklı cezalara tabi kılmıştır. Diğer suç tipleriyle bu suç tipini karşılaştırdığımız zaman cinsel suçlarda sanık bazen küçük yaşlarda bir çocuk, bazen toplum nezdinde saygın bir meslek erbabı dahi olabiliyor. Ancak genel olarak değişmeyen üzücü ki mağdur kimlikleri oluyor. Son zamanlarda mağdurların daha çok çocuklar olduğunu söyleyebiliriz, bu tip vakıalar neredeyse her gün sayısını bilemediğimiz kadar yaygın hale gelmiş durumda."dedi

Yıldırım, "Çocuklar Savunmasız"

Çocukların kendilerini koruyamayacak kadar savunmasız olduğuna değinen Yıldırım sözlerine şöyle devam etti, "Çocuklar böyle bir durumu algılayabilecek yaşta dahi olmadığı için mağduriyetlerini daha da arttırmaktadır. Öyle bir hal ki; istismara uğramış çocukların ifadelerinde bulunmak ve yaşadıkları mağduriyeti onlardan dinlemek bizleri de çok üzüyor ve verilen ceza miktarlarının adil olup olmadığını sorgulatıyor. Çünkü bu tip bir suçun mağduru olan çocuğun bu olay tüm hayatını etkileyebilecek olumsuz bir durum oluyor. Bu aşamada bizler yargı daki yeni düzenlemelerle birlikte ifade sürecinde çocuğun ifadesini CİM olarak isimlendiğimiz hastanelerde bulunan merkezlerde alıyoruz. Artık bu ifade süreçlerine kamu adına Savcılarda katılmaktadır. Yargı sadece avukatlardan oluşmuyor, hakim ve savcıların da en az bizler kadar sürecin takipçisi olması gerekiyor. Zira vicdanları rahatlatacak bir yargılama ve ceza; hakim, savcı ve avukatların görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmesiyle mümkün olabilmektedir. Özellikle çocukların ve kendini savunamayacak durumda olan kişilerin dosyalarının daha kapsamlı ve detaylı araştırmalara gereksinimi olduğu kanısındayım. Delillerin zamanında ve yok olmadan araştırılması bu konuda en önemli noktadır. Aksi halde failin beraat etmesi ya da davanın hiç açılmamış olması durumu da gündeme gelebiliyor."dedi