Türkiye'nin gurur markası: Arabica Coffee House Sertaç, "Global markalarla yarışan bir Türk markası olmayı hedefliyoruz"

"Fark Yarat Öncü Ol” sloganı ve “İyi Kahve” vurgusuyla hizmet veren Arabica Coffee House, Türkiye'nin de gurur markaları arasında yer alıyor. Arabica Coffee House'un, yüzde 100 yerli ve milli bir marka olduğunu belirten Arabica Coffee House CEO'su Avukat Sertaç Yalçın, "Global markalarla yarışan bir Türk markası olmayı hedefliyoruz" dedi.

Türkiye'de kahve sektörünün öncülerinden olan Arabica Coffee House, sektörün lideri olmayı hedefliyor. 2014 yılında Ankara merkezli olarak kurulan Arabica Coffee House, 9 yılda büyüdü ve şubesi sayısını da yaklaşık 160'a çıkardı. Büyümeye devam eden Arabica Coffee House, en kaliteli kahve çekirdekleriyle hazırladığı kahveleri, ikramlıkları, menüsü ve fiyatlarıyla da kahve severlerin en favori mekanlarından biri haline geldi. Yüzde 100 yerli ve milli bir marka olan Arabica Coffee House, global arenaya çıkıp, diğer markalarla yarışan bir Türk markası olmayı hedefliyor. Arabica Coffee House CEO'su Avukat Sertaç Yalçın, Arabica Coffee House'un çalışmaları ve hedefleri hakkında samimi açıklamalarda bulundu. Hedeflerine emin adımlarla ilerlediklerini anlatan Yalçın, global arenaya da çok güçlü bir şekilde çıkacaklarını vurguladı.

"ARABİCA BİR BİTKİNİN ADI"

İş hayatına avukat olarak başladığını anlatan Yalçın, "2014 yılında da Arabica Coffee House'un ilk şubesini kurarak hizmet sektörüne giriş yaptım. Halen Arabica Coffee House'un kurucu ortağı ve icra kurulu başkanı olarak faaliyet gösteriyorum. Ayrıca 2010 yılında kurduğum Yalçın Hukuk ve Danışmanlık Hukuk Bürosu'nun sahibi olarak çalışmaya devam ediyorum. Arabica Coffee House'un şube sayısının en yoğun olduğu İl Ankara'dır. Orada bile Arap olduğumuzu düşünen bircok kişi var. Bu konuda gerçekliğin bilinmesi benim için çok önemlidir. Arabica ismi aslında bir bitkiden geliyor. Dünyadaki kahve rezervinin yüzde 70'ini sağlayan nitlikli bir kahve çekirdeği yeren bitkinin adıdır. Aynı kiraz ağacı gibi kırmızı bir meyvesi vardır. Bu kırmızı meyvenin çekirdeği de kahvedir. Başka kahve bitkileri de var ama Arabica bitkisinin özelliği, nitelikli kahve çekirdeği vermesidir. Bizim ismimiz de burdan esinlenerek oluştu" diye konuştu.

"YAKLAŞIK 160 ADET ŞUBEMİZ VAR"

Arabica Coffee House olarak hızla büyüdüklerini belirten Yalçın, "İstanbul'daki büyümemiz hızlanacak. Biz hep dalga dalga büyüdük, bugün geldiğimiz noktada ise büyümeye devam edecegiz. İstanbul bizim içi çok kıymetli. Burada büyümemiz devam edecek. Yaklaşık 48 şehirdeyiz, yaklaşık 160 şubemiz var. Açılacak yaklaşık 50 şubemiz daha var. Yüzde 100 yerli ve milli bir marka olarak hizmet veriyoruz. Bundan sonra da öyle olacak. Tek planımız halka arza gitmek, yatırım yapıp, istihdam sağlamak. Ülkemizde kahve kültürü çok ileriye gidiyor. 2014'te ilk şubemizi kurduğumuzda Türkiye'de kişi başına dülen kahve tüketim oranı 350-400 gram arasındaydı ve bunun yüzde 80 civari ise Türk kahvesiydi. Aradan geçen 10 yılda bugün Türkiye'de kişi başına dülen kahve tüketim oranı 1,5 kilolara yaklaştı. Bunun içindeki Türk kahvesi oranı da yüzde 70'lere düştü.  Kahve tüketim oranı 10 yılda 4 kat arttı ama halen çok gerideyiz. Avrupa Birliği'nin ortalamasına göre kişi başına dülen kahve tüketim oranı yıllık 8 kilo civarinda. Ülkemizde de kahve tuketimi ve kültürü daha da gelişecektir. Türkiye'deki kahve tüketicileri, çok nitelikli bir yere doğru gidiyor. Çok seçici bir tüketici grubu var" ifadelerini kullandı.

"FİYAT KONUSUNDA ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ"

Kahve fiyatları hakkında da bilgi veren Yalçın, "Biz bu konuda kendimizden çok vererek ilerlemeye çalışıyoruz. Bizde ürün kalitesinin yüksekliğine çok önem veriliyor. Kullandığımız ekipmana, suya, suyun PH değerine, kahvemize, tazeliğine kadar birçok girdiyi analiz ediyoruz. Hassas bir şekilde kalitemizi koruyoruz. Bunu koruduğumuz ve kalitemizden ödün vermediğimiz bir yerde fiyat konusunda da rekabetçi bir fiyat politikası izlemeye çalışıyoruz. Ama bununla da yetinmiyoruz. Bazı yerlerde pozitif ayrımlık yapıyoruz, bolca kampanlar yapıyoruz. Mobil uygulamamız hayata girdi, burada kullanıcılara ekstra kazanımlar sağlıyoruz. Fiyatların belirlenmesinde çok fazla denge var. Bizim elimizde olmayan, yönetemediğimiz dengeler oluyor. Ama yönetebildiğimiz her yerde elimizden geleni yapıyoruz. Para odaklı değil itibar ve süreklilik esaslı bir firma olarak tüketicilerin kolay erişebileceği hizmet sunmaya çalışıyoruz" dedi.

"BİR AKADEMİ GİBİ FAALİYET GÖSTERİYORUZ"

Kahve yanında verilen ikramları da kendilerinin hazırladığını belirten Yalçın, "Biz aslında arka planda çok fazla şeyle uğraşıyoruz. Sadece Coffee House değiliz, biz çok ciddi bir girişim ve AR-GE firmasıyız. Bunun karşılığı olarak da bazen sosyal sorumluluk projeleri bazen de yatırımlar yapıyoruz. Şuberimiz ucuz elektrik kullansın diye güneş enerji santralleri kuruyoruz. Hem yatırımcıya destek hem de yeşil enerjiye destek oluyoruz. Tarla alıyoruz, orada iyi tarım yapıyoruz. Ayrıca baristalik bir meslek haline geldi. Bu tanımlı bir halde değilken bunun tanımını yaptık, müfredatını yazdık. Artık Milli Eğitim Bakanlığı da bunu kabul etti. Meslek liselerinde aşçılık gibi baristalık da ders olarak okutuluyor. Bunun müfredatını biz yazdık, öğretmenlerini eğittik. Nitelikli istihdam eğitimleri veriyoruz. Aslında bir akademi gibi de faaliyet gösteriyoruz. 'Fark yarat öncü ol' sloganımızdan yola çıkarak ekmeklerimizi, sandviçlerimi, tatlılarımızı, çikolata grubunu kendi üreteceğimiz bis tesis kurduk. Şu an üretime başladık, yavaş yavaş şubelerimize sevk edeceğiz" şeklinde konuştu.

"GENİŞLEME PLANLARIMIZ VAR"

Durmadan ilerlemeye devam edeceklerini söyleyen Yalçın, "Bizim hedeflerimiz var. Üst hedeflerimiz arasında bir halka arz planımız ve butik bir vakıf kurma planımız var. Bunun dışında biz dışa bağımlılığımızı da yüzde 20 ve altına indirmeyi planlıyoruz. Kendimize koyduğumuz 3 yıllık, 5 yıllık ve 10 yıllık plan süreçlerimiz var. Umuyorum ki 10 yıl sonra bu konuştuğumuz şeyleri yapmış ve buradan geleni de yeniden hakkı olana vermiş oluruz. Irak ve Ukrayna'da şubelerimiz var. 20 ülkeyle görüşmelerimiz var. Ama biz çok hassasiyetle iş ilişkileri kuruyoruz. Bunların da uzun soluklu olmasını düşünüyoruz. Parayı dışlamıyoruz ama gölge gibi bakıyoruz. Yurt dışı konusunda çok acelem yok. Doğru ilişkilerle, doğru kişilerle ilerlemek istediğimiz bir süreç. Bunu başlattık, genişleme planlarımızda Balkanlar, Türki Cumhuriyetleri, Ukrayna, Rusya ve Orta Doğu ülkeleri var. Türkiye'de kendi alanında en güçlü marka olmak ve bu güçle global arenaya çıkıp, global markalarla yarışan bir Türk markası olmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.