İntihar olgusu insanlık tarihi kadar eskiye dayanır ve biyolojik, psikolojik, psikiyatrik, sosyolojik, ekonomik, kültürel, felsefi ve dini yönden pek çok boyutu olan, tek bir evrensel sebebi olmayan karmaşık bir davranıştır.İnsanoğlu var olduğu sürecede bu davranış teşebbüş aşamasında kalarak ya da kişinin yaşamına son vererek devam edecektir. İntihara ilişkin belirtilen oranlar ve hızlar farklı olmasına karşılık intihar, dünyanın her yerinde görülebilmektedir ve Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada hızı en çok artan ilk on ölüm nedeni arasında gösterilmektedir.Kimisi bu kararı uzun süren iç savaşlar sonucu alır,kimisi anlık alır.Kimisinin ise aklına başkası hükmeder,aklını başkası yönlendirir.Tüm bunların Türk Ceza Kanununda yaptırımına yer verilmektedir.Çünkü yaşama hakkı kişiye verilmiş hakların önde gidenidir ve dolaylı yollardan dahi olsa bu haktan kimse vazgeçirilemez.
Kişinin intihara teşebbüs etmesi, hiçbir ülkede suç olarak sayılmadığı gibi ülkemizde de suç olarak sayılmamaktadır.Başka bir ifadeyle bir insanın kendini öldürmesi ne temel bir hak olarak garanti altına alınmıştır,ne de hukuken yasaklanmıştır.Zira intihar eylemi gerçekleşip kişi ölmüşse zaten hapis cezası vermek mümkün olmayacaktır.İntihar edenin cesedinin sürüklenmesi,mallarının müsadere edilmesi,cenaze merasiminin yapılmaması,mezarlığa defnedilmemesi gibi cezalar ise Ortaçağ’dan kalma anlayışlardır. Ancak başka bir kişinin intihar etmesine neden olarak ölümüne sebebiyet vermek ülkemizde suç sayılmaktadır.
Failin intihara yönlendirme suçunu işlemesi için kişinin intiharıyla ölüm sonucunun gerçekleşmesi gereği de bulunmamaktadır.
Peki intihara yönlendirme (teşvik) suçu nedir?
İntihara yönlendirme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 84. maddesinde açıklanmıştır. Bu suç türünde başkasını intihara azmettirmek, bu konuda teşvik etmek, başkasının intihar kararını kuvvetlendirmek ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım etmek fiillerinin cezalandırılacağı öngörülmüştür.
İntihara yönlendirme suçunda intiharın gerçekleşmemesi halinde kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. İntiharın gerçekleşmesi halinde ise, kişinin dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı öngörülmüştür. Kanunun aynı maddesine göre başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi ise üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler ise kasten öldürme suçundan sorumlu tutulacaktır.
İntihara yönlendirme (teşvik) suçu görevli ve yetkili mahkeme hangisidir?
İntihara yönlendirme suçunda görevli ve yargılamayı yapacak mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi, yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
İntihara yönlendirme suçunda bir başkasını intihara azmettirme, teşvik etme, başkasının intihar kararını kuvvetlendirme veya başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım etme fiilleri, seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Ayrıca kanun maddesinin gerekçesinde canlı türü olarak insanın, hayatını sürdürmek hususunda bir içgüdüye sahip olduğu belirtilmiş, ancak, algılama yeteneğinin olmaması nedeniyle veya yakalandığı hastalıktan kaynaklanan acı ve ızdırabın etkisiyle kişide hayatını sona erdirmeye yönelik bir eğilim ortaya çıkabildiğinden bahsedilmiş ve bunu bir irade açıklamasıyla ortaya koyabileceği açıklanmıştır. Bu durumda, kişinin bu şartlar altında hayatını sona erdirme yönündeki iradesinin hukuki geçerliliği bulunmayacak, başka bir deyişle, belirtilen durumlarda hukuken muteber bir iradeden söz etmek mümkün olmayacaktır.
Kişinin kendi iradesiyle intihar etmesi cezalandırılmayacakken;
• İntihara azmettiren,
• İntihara teşvik eden,
• Başkasının intihar kararını kuvvetlendiren,
• Başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden,
kişinin bu fiilleri cezalandırılabilir niteliktedir. Başlı başına cezalandırılabilir bir fiil olarak intihara yardım, esas itibarıyla icrai davranışla gerçekleştirilebilecektir. Fakat, intiharı önleme konusunda hukuki yükümlülük altında bulunan kişinin, bir intihar olgusuyla karşı karşıya olmasına rağmen, bu intihar girişimini engellememesi, bu girişim karşısında kayıtsız davranması; intihara ihmali davranışla yardım olarak nitelendirilmek gerekir. Ancak, bunun için, kişinin intiharı önleme konusunda hukuki bir yükümlülüğünün bulunması gerekir.
İntihara teşvik veya yardım suçunun ağırlaşmış hali nedir?
Türk Ceza Kanunu 84. maddesinin ikinci fıkrasında, intihara teşvik veya yardım suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâli düzenlenmiştir. İntihara teşvik veya yardımın cezalandırılabilmesi için, kişinin intihar etmesinin şart olmadığı belirtilmiştir. Teşvik veya yardım sonucunda intiharın gerçekleşmesi durumunda, söz konusu fıkraya göre ceza artırılacaktır.
Başkalarını intihara alenen teşvik etmek nedir?
Türk Ceza Kanunu 84. maddesi üçüncü fıkrasında başkalarının intihara alenen teşvik edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için, belli bir kişinin muhatap alınması gerekmemektedir. Aleniyet için aranan temel ölçüt, fiilin, gerçekleştiği koşullar itibarıyla belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır. Keza, aleniyet unsurunun basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi durumunda artırma oranı ayrıca düzenlenmektedir.
İntihara yönlendirme suçunda işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenlerin durumu nedir?
Türk Ceza Kanunu 84. maddesi son fıkrasında, işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenlerin kasten öldürme suçundan sorumlu tutulacağı kabul edilmiştir. Bu durumda kasten öldürme suçu, mağdurun bizzat kendisinin araç olarak kullanılması suretiyle, yani dolaylı faillik şeklinde işlenmektedir.Bunu bir örnekle açıklayacak olursak;algılama yeteneği olmayan bir akıl hastasının eline bıçak verip: ‘Boğazını kes öldür kendini’ dersek ve kişi kendini öldürürse yahut kişiyi kaçırıp eline silah verip :’Kafana sık yoksa aileni öldürürüz!’ şeklinde tehdite mağruz bırakılması durumunda bu eylemleri gerçekleştiren kişi dolaylı fail olarak kasten adam öldürme suçundan sorumlu tutulacaktır.
Bu durumla ilgili bir Yargıtay Kararına göz atacak olursak;
Kız kardeşini intihar ettiren erkeğin eylemi 'töre cinayeti' sayıldı
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, darp ettiği kız kardeşine böcek ilacı vererek intiharına neden olan erkeğe, "kardeşe karşı töre saikiyle kasten öldürme suçu" kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren yerel mahkemenin kararını onadı. Daire, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, sanığın eyleminin daha az cezayı öngören "intihara yönlendirme" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yaptığı itirazı da reddetti.
Bitlis'te yaşayan Gökhan Ç. kız kardeşini erkek arkadaşıyla birlikte görünce, kız kardeşine kutu içinde böcek ilacı verdi ve "Bunları iç, öl" diyerek yanından uzaklaştı. Ağabeyinin verdiği ilaçlarla evin alt katına inen genç kız, ilaçlardan bir avuç içti ve bir süre sonra fenalaştı. Genç kız hastaneye kaldırıldı ancak 5 günlük tedaviden sonuç alınamaması üzerine "zehirlenme" sonucu hayatını kaybetti.
Kızın ölümünün ardından Gökhan Ç. hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 84. maddesindeki "intihara yönlendirme" suçundan dava açıldı. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama sonunda sanık Gökhan Ç'nin "intihara mecbur etmek suretiyle nitelikli kasten öldürme" suçundan mahkumiyetine karar verildi.
Yerel mahkeme, Gökhan Ç'yi, TCK'nin 84. maddesinin 4 fıkrasındaki "İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar" hükmünü dayanak yaptı. Mahkeme, bu nedenle Gökhan Ç'nin eylemini, TCK'nin "kasten öldürme" suçunun nitelikli hallerini düzenleyen 82. maddesinin 1. fıkrasının d-k alt bendi uyarınca, "kardeşe karşı töre saikiyle kasten öldürme suçu" kapsamında kabul ederek, sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Av. Aylin Duman, ;intihara yönlendirme suçu”
İntihar olgusu insanlık tarihi kadar eskiye dayanır ve biyolojik, psikolojik, psikiyatrik, sosyolojik, ekonomik, kültürel, felsefi ve dini yönden pek çok boyutu olan, tek bir evrensel sebebi olmayan karmaşık bir davranıştır.İnsanoğlu var olduğu sürecede bu davranış teşebbüş aşamasında kalarak ya da kişinin yaşamına son vererek devam edecektir. İntihara ilişkin belirtilen oranlar ve hızlar farklı olmasına karşılık intihar, dünyanın her yerinde görülebilmektedir ve Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada hızı en çok artan ilk on ölüm nedeni arasında gösterilmektedir.Kimisi bu kararı uzun süren iç savaşlar sonucu alır,kimisi anlık alır.Kimisinin ise aklına başkası hükmeder,aklını başkası yönlendirir.Tüm bunların Türk Ceza Kanununda yaptırımına yer verilmektedir.Çünkü yaşama hakkı kişiye verilmiş hakların önde gidenidir ve dolaylı yollardan dahi olsa bu haktan kimse vazgeçirilemez.
Kişinin intihara teşebbüs etmesi, hiçbir ülkede suç olarak sayılmadığı gibi ülkemizde de suç olarak sayılmamaktadır.Başka bir ifadeyle bir insanın kendini öldürmesi ne temel bir hak olarak garanti altına alınmıştır,ne de hukuken yasaklanmıştır.Zira intihar eylemi gerçekleşip kişi ölmüşse zaten hapis cezası vermek mümkün olmayacaktır.İntihar edenin cesedinin sürüklenmesi,mallarının müsadere edilmesi,cenaze merasiminin yapılmaması,mezarlığa defnedilmemesi gibi cezalar ise Ortaçağ’dan kalma anlayışlardır. Ancak başka bir kişinin intihar etmesine neden olarak ölümüne sebebiyet vermek ülkemizde suç sayılmaktadır.
Failin intihara yönlendirme suçunu işlemesi için kişinin intiharıyla ölüm sonucunun gerçekleşmesi gereği de bulunmamaktadır.
Peki intihara yönlendirme (teşvik) suçu nedir?
İntihara yönlendirme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 84. maddesinde açıklanmıştır. Bu suç türünde başkasını intihara azmettirmek, bu konuda teşvik etmek, başkasının intihar kararını kuvvetlendirmek ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım etmek fiillerinin cezalandırılacağı öngörülmüştür.
İntihara yönlendirme (teşvik) suçunun cezası nedir?
İntihara yönlendirme suçunda intiharın gerçekleşmemesi halinde kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. İntiharın gerçekleşmesi halinde ise, kişinin dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı öngörülmüştür. Kanunun aynı maddesine göre başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi ise üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler ise kasten öldürme suçundan sorumlu tutulacaktır.
İntihara yönlendirme (teşvik) suçu görevli ve yetkili mahkeme hangisidir?
İntihara yönlendirme suçunda görevli ve yargılamayı yapacak mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi, yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
İntihara yönlendirme suçunda bir başkasını intihara azmettirme, teşvik etme, başkasının intihar kararını kuvvetlendirme veya başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım etme fiilleri, seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Ayrıca kanun maddesinin gerekçesinde canlı türü olarak insanın, hayatını sürdürmek hususunda bir içgüdüye sahip olduğu belirtilmiş, ancak, algılama yeteneğinin olmaması nedeniyle veya yakalandığı hastalıktan kaynaklanan acı ve ızdırabın etkisiyle kişide hayatını sona erdirmeye yönelik bir eğilim ortaya çıkabildiğinden bahsedilmiş ve bunu bir irade açıklamasıyla ortaya koyabileceği açıklanmıştır. Bu durumda, kişinin bu şartlar altında hayatını sona erdirme yönündeki iradesinin hukuki geçerliliği bulunmayacak, başka bir deyişle, belirtilen durumlarda hukuken muteber bir iradeden söz etmek mümkün olmayacaktır.
Kişinin kendi iradesiyle intihar etmesi cezalandırılmayacakken;
• İntihara azmettiren,
• İntihara teşvik eden,
• Başkasının intihar kararını kuvvetlendiren,
• Başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden,
kişinin bu fiilleri cezalandırılabilir niteliktedir. Başlı başına cezalandırılabilir bir fiil olarak intihara yardım, esas itibarıyla icrai davranışla gerçekleştirilebilecektir. Fakat, intiharı önleme konusunda hukuki yükümlülük altında bulunan kişinin, bir intihar olgusuyla karşı karşıya olmasına rağmen, bu intihar girişimini engellememesi, bu girişim karşısında kayıtsız davranması; intihara ihmali davranışla yardım olarak nitelendirilmek gerekir. Ancak, bunun için, kişinin intiharı önleme konusunda hukuki bir yükümlülüğünün bulunması gerekir.
İntihara teşvik veya yardım suçunun ağırlaşmış hali nedir?
Türk Ceza Kanunu 84. maddesinin ikinci fıkrasında, intihara teşvik veya yardım suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâli düzenlenmiştir. İntihara teşvik veya yardımın cezalandırılabilmesi için, kişinin intihar etmesinin şart olmadığı belirtilmiştir. Teşvik veya yardım sonucunda intiharın gerçekleşmesi durumunda, söz konusu fıkraya göre ceza artırılacaktır.
Başkalarını intihara alenen teşvik etmek nedir?
Türk Ceza Kanunu 84. maddesi üçüncü fıkrasında başkalarının intihara alenen teşvik edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için, belli bir kişinin muhatap alınması gerekmemektedir. Aleniyet için aranan temel ölçüt, fiilin, gerçekleştiği koşullar itibarıyla belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır. Keza, aleniyet unsurunun basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi durumunda artırma oranı ayrıca düzenlenmektedir.
İntihara yönlendirme suçunda işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenlerin durumu nedir?
Türk Ceza Kanunu 84. maddesi son fıkrasında, işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenlerin kasten öldürme suçundan sorumlu tutulacağı kabul edilmiştir. Bu durumda kasten öldürme suçu, mağdurun bizzat kendisinin araç olarak kullanılması suretiyle, yani dolaylı faillik şeklinde işlenmektedir.Bunu bir örnekle açıklayacak olursak;algılama yeteneği olmayan bir akıl hastasının eline bıçak verip: ‘Boğazını kes öldür kendini’ dersek ve kişi kendini öldürürse yahut kişiyi kaçırıp eline silah verip :’Kafana sık yoksa aileni öldürürüz!’ şeklinde tehdite mağruz bırakılması durumunda bu eylemleri gerçekleştiren kişi dolaylı fail olarak kasten adam öldürme suçundan sorumlu tutulacaktır.
Bu durumla ilgili bir Yargıtay Kararına göz atacak olursak;
Kız kardeşini intihar ettiren erkeğin eylemi 'töre cinayeti' sayıldı
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, darp ettiği kız kardeşine böcek ilacı vererek intiharına neden olan erkeğe, "kardeşe karşı töre saikiyle kasten öldürme suçu" kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren yerel mahkemenin kararını onadı. Daire, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, sanığın eyleminin daha az cezayı öngören "intihara yönlendirme" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yaptığı itirazı da reddetti.
Bitlis'te yaşayan Gökhan Ç. kız kardeşini erkek arkadaşıyla birlikte görünce, kız kardeşine kutu içinde böcek ilacı verdi ve "Bunları iç, öl" diyerek yanından uzaklaştı. Ağabeyinin verdiği ilaçlarla evin alt katına inen genç kız, ilaçlardan bir avuç içti ve bir süre sonra fenalaştı. Genç kız hastaneye kaldırıldı ancak 5 günlük tedaviden sonuç alınamaması üzerine "zehirlenme" sonucu hayatını kaybetti.
Kızın ölümünün ardından Gökhan Ç. hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 84. maddesindeki "intihara yönlendirme" suçundan dava açıldı. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama sonunda sanık Gökhan Ç'nin "intihara mecbur etmek suretiyle nitelikli kasten öldürme" suçundan mahkumiyetine karar verildi.
Yerel mahkeme, Gökhan Ç'yi, TCK'nin 84. maddesinin 4 fıkrasındaki "İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar" hükmünü dayanak yaptı. Mahkeme, bu nedenle Gökhan Ç'nin eylemini, TCK'nin "kasten öldürme" suçunun nitelikli hallerini düzenleyen 82. maddesinin 1. fıkrasının d-k alt bendi uyarınca, "kardeşe karşı töre saikiyle kasten öldürme suçu" kapsamında kabul ederek, sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
En Çok Okunan Haberler