"Tesbih efendiliğin sembolü, sabrın taneleridir"
İş İnsanı Furkan Küçükali, "Tesbih.cim" markasıyla sektörün liderleri arasında yer alıyor. Değerli taşları bir inci gibi işleyen ve farklı tasarımlara imza atan Küçükali, "Tesbih efendiliğin sembolü, sabrın taneleridir" dedi.
Tesbih.cim Firması sahibi Furkan Küçükali, başarı dolu hikayesini anlattı. 2014 yılında meraklısı olduğu tesbih sektörüne giren Küçükali, bu merakını geliştirdi ve sektörün 1 numası haline geldi. Birbirinden farklı tasarımlara imza atan Küçükali, tesbih meraklılarını da kendisine hayran bıraktı. İlmek ilmek işlediği değerli taşları, muhteşem bir tesbihe çeviren Küçükali, kendisinin beğenmediği hiçbir tesbihi de müşterilerine satmıyor.
"BU KÜLTÜRE LAYIK OLMAYA GAYRET GÖSTERİYORUM"
Tesbih.cim Firması sahibi Furkan Küçükali, 1999 yılından beri hizmet verdiğini belirterek, "1999 yılından beri İstanbul Kartal ve Cevizli'de Seval Kuyumculuk adı altında altın, gümüş, saat üzerine mağazamız vardır. 2014 yılında benim de meraklısı olduğum tesbih işine girdim. Şimdi ben de diğer tesbihci arkadaşlarım gibi bu kültüre layık olmaya gayret gösteriyorum. Mağazamızdaki ürünlerin hepsi benim tasarımlarımdır. Yıllardan beri bu sektörün içinde olmam sebebiyle bugune kadar hiçbir müşterim, mağazamdan memnuniyetsiz bir şekilde ayrılmadı. Bizi hiç tanımayan, sayfamızdan alışveriş yapıp, kargosu eline ulaştığında 'ya ben bunu beğenmedim, resimde görüldüğü gibi değil' diyen bir müşterim de hiç olmadı. Çünkü kendim beğenmediğim bir ürünü başkasına satmayı hiçbir zaman doğru bulmadım, böyle olmaya da devam edeceğim. Çünkü tesbih efendiliğin sembolü, sabrın taneleridir" diye konuştu.
Tesbih kültüründen bahseden Küçükali, "Tekrarlanan monoton işlemleri saymak amacıyla ipe dizilmiş ve belli sayıda boncuk tanesinin oluşturduğu halkaya denir. Tespihin 11, 33 ve 99 taneli olanları Müslümanlar, 33 ve 59 taneli olanları Hristiyanlar ve 108 taneli olanı Budistler tarafından kullanılır. Monoton işlemleri sayma asıl varoluş sebebiyken, bunun dışında stres atıcı olarak tekrarlama basit el hareketlerine olanak verdiği için de kullanılır. İpi gerildiğinde uzunca bir parmak gibi dik durabildiğinden işaret parmağı yerine de kullanılır. Tespih takı olarak, can sıkıntısını gidermek için, hatta tespih sallamayı bir el becerisi haline getirmiş kişilerce bir beceri talimi ya da gösterisi olarak da kullanılmaktadır. Gelmiş geçmiş en çok kullanıldığı alan, pek çok dinde belli sayıda tekrarlanması istenen dini vecibelerin yerine getirilişinin hesabını kolayca doğru tutma konusudur" dedi.
"SAYARKEN SADECE TANELER SAYILIR"
Tespihin gövdesini oluşturan ipe dizili yuvarlaklara tane, ipin iki ucunun içinde buluştuğu uzunca parçaya ise imame dendiğini ifade eden Küçükali, "İmamenin dış ucunda bir düğümlük, ara taneler ve en sonda tepelik olabilir. Halkadaki belli sayıda taneden sonra yassı bir pul olabilir. Türk tespihinde pul, 11 taneliyse beşinci, 33 taneliyse onbirinci ve yirmiikinci, 99 taneliyse otuzüçüncü ve altmışaltıncı taneden sonra bulunabilir. Sayarken pul sayılmaz, sadece taneler sayılır" ifadelerini kullandı.
"NAMAZI TAMAMLAYAN BİR AYRINTIDIR"
Tesbihin tarihi hakkında da bilgiler veren Küçükali, "İslam'da ilk halife zamanında kullanılmaya başlandığı sanılıyor. 'Tespih çekmek' namazı tamamlayan bir ayrıntı olarak önemlidir. Allah'ın 99 sıfatını, ya da tekrar tekrar zikredilen belli cümlelerin sayımında kullanılır. Ancak birçok Müslüman bu sayma işlemini tespih taneleri ile değil, parmaklar ile belirleyebilmektedirler. Tespih öncesi kültürlerde sayma işlemi başparmağın ucuyla diğer dört parmağın el içindeki 12 eklemine dokunarak yapılırmış. Geleneksel tespih tane sayılarının ve düzine kavramının kökü bu olguya dayanıyor olabilir. Her ekleme dokunarak 3 kez her seferinde yeni baştan tekrarlandığında 36 (12+12+12), ilk ve son parmaktan tek geçip dönerek ileri, geri ve tekrar ileri sayıldığında 30 (12+9+9), ilk ve son ekleme tek dokunup dönerek, ileri, geri ve tekrar ileri sayıldığında 34 (12+11+11, yani tespihteki 33 tane artı imame) sayılır. İki el de kullanıldığında 0-153 arası sayılar için basit abaküs işlemleri yapılabilir, dört el kullanıldığında sayısal veriler konuşmadan ve başkalarına göstermeden kişiden kişiye ulaştırılabilir" dedi.
İŞTE DEĞERLİ TESBİHLER
Değerli tesbih çeşitleri hakkında da bilgi veren Küçükali, "Damla kehribarı (fosilleşmiş çam veya başka ağaç sakızı), Faturan kehribar (Fenol ile Formaldehitin polimerleşmesiyle elde edilen ve zamanla yüzeyi vişne rengi alan Termosetlerden -ısı ve kalıplama ile son şekli verilebilen- bir reçine; bakalitin akrabası, ilk plastiklerden), Mor Yakut (amotis taşı), Kaplan gözü (bir çeşit Hindistan kökenli çekirdek), Galalit (Fransız Sıkma) hammadesi sütten alınan Kazeinin uzun bir zaman preslenmesiyle şekil alan pahalı bir malzemedir. Katalin, Pelesenk (Mısırlı zenginler ve Osmanlı sadrazamlarınca sevilen kokulu sanduka tahtası çeşidi), Öd ağacı (Muhammed'in sandukasının yapıldığı kokulu tahta çeşidi), Oltu Taşı Tesbih (Erzurum ilinin Oltu ilçesinde bol miktarda oltu taşı yatağı bulunmaktadır)" şeklinde konuştu.
İnstagram : @Tesbih.cim
Facebook : @Tesbih.cim