Özel Fen Bilimleri Kurucusu Bekir Gümüşsoy Kimdir?
2009 yılından beri ülkeme biyoloji öğretmeni ve eğitim koçu olarak hizmet vermekteyim.
Çağdaş eğitim anlayışımızla ÖFB Özel Fen Bilimleri Eğitim Kurumları olarak ”daha iyisini isteyenlere” sloganımızla eğitim- öğretimde akademik, sanatsal ve sportif başarılarda öğrencilerimizin daha fazlasını istemesi, gayret etmesini sağlamayı ve bu anlamda öğrencilerimize elimizden gelen tüm desteklerimizi vermeye hazırız. Değişen ve gelişen eğitim sistemi son yıllarda bazı değişimleri zorunlu kılmıştır. Bu değişikliğin ana felsefesi ezbere dayalı sistemin yerine anlamaya dayalı sistem olmuştur. Üniversiteye giriş sınavı ve liselere giriş sınavlarındaki değişiklikler biz öğretmenlerde de büyük değişikliğe neden olmuştur. Bu değişim ve yenilikler okullarımızdaki öğretim sürecine tam olarak yerleştiği zaman şüphesiz öğrenci motivasyonu ve başarısı da artacaktır. Bizler üzerimize düşen vazifelerin en büyüklerinden biri olan bilgiyi somutlaştırarak daha anlaşılır, daha eğlenceli, daha pratik olmasını sağlayarak bunu derslerimizde veya yayınlarımızda uygulama gayreti içerisindeyiz. Ulu önder Atatürk’ün dediği gibi: “Bizleri muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak temel unsur eğitimdir.” sözünden yola çıkarak ülkemiz ve milletimiz için gece gündüz ekibimizle çalışarak sizleri anlayarak beklentilerinize, hedeflerinize ulaştırma gayreti içerisindeyiz.
Özel fen bilimlerinin en temel farkı başka hiçbir kuruluş ile bir bağlantısı olmaması. Biz işimizde tekiz ve özeliz her anlamda. Yani bizim markamız 2015 ten beri kurulmuş özerk bir kurum.
Elbette ki başarının getirmiş olduğu bir benzeme çabası var kurumumuza karşı ama bizim bünyemizdeki şubelerimizi özelfenbilimleri.com adresinden bulabilirler
Dershane tercih döneminde velilerin özellikle dikkat etmesi gereken bir hususta dershanenin kurucusunun kim olduğunu iyi araştırmaktır. Bu süreçte atlanmaması gereken bir detay kesinlikle. Bizim kurumlarımız Bekir Gümüşsoy Özel Fen bilimleri olarak geçmektedir.
Tekrarın faydası sadece hatırlamayı sağlamak değildir. Tekrar edilen konular daha iyi öğrenilir. Bir konu, ilk öğrenildiğinde çok iyi anlaşılsa bile bilgiler beyinde tam olarak oturmaz. Aynı konu birkaç defa daha tekrar edilirse beyin bilgileri yeniden tazeler, eski bilgilerle de bağlantılı hâle getirir. Düzenli tekrar edilen bilginin 9 hafta sonra %75’lik kısmı hatırlanırken, tekrar yapılmaması durumunda bu bilginin 9 hafta sonra ancak %20’si hatırlanabilmektedir. Tekrar edildiği zaman uzun süreli hafızaya saklandığı için bu bilgiler belli bir zaman dilimi geçtikten sonra hatırlanır. Böylece öğrenme gerçekleşmiş demektir. Öğrenme ve hafızada tutma aslında birbiriyle sıkı ilişkisi olan iki kavramdır.
Sınav hazırlığı içerisinde bulunan öğrenciler deneme sınavlarına ne zaman başlamalı? Deneme sınavının öğrenciye katkıları nelerdir? Deneme sınavlarına dönemle birlikte başlanmalıdır çünkü başlangıç durumumuzu görmemiz açısından önemlidir.
Deneme sınavlarıyla neler kazanacaksınız?
• Eksikliklerini belirleyeceksiniz.
• Sınav sistemine alışacaksınız.
• Soru tiplerini kavrayacaksınız.
• Sınav heyecanınızı atacaksınız.
• Başkalarının arasındaki yerinizi ve durumunuzu göreceksiniz.
• Zamanı kullanmayı öğreneceksiniz.
• Gelişiminizi takip edeceksiniz.
• Bilgiyi kullanma yeteneğinizi geliştireceksiniz.
• Asıl sınava hazır duruma geleceksiniz.
Deneme sınavları ne anlam ifade eder;
1. Deneme Sınavları boy aynasıdır: Deneme sınavlarının bir tür boy aynasıdır. Boy aynası kişinin bütün bedenini göstererek bireyin kendine çeki-düzen vermesini sağlar. Deneme sınavları da öğrencinin bilgi düzeyini ölçer. Alınan puanların kendisine yakışıp yakışmadığını yani bu puanla hedefine ulaşıp ulaşamayacağını görür. Sonraki çalışmalarını bu sonuçlara göre düzenler.
2. Öğrenmenin bir yolu da deneme sınavlarıdır: Denene-yanılma yoluyla öğrenme tecrübeye dayalı olduğu için diğer öğrenme yöntemlerine göre daha kalıcıdır. Birçok öğrenci öğrenmeyi bilgiyi hafızaya alma olarak algılar. Oysa önemli olan bilgilerin depolanması değil kullanılabilmesidir
3. Deneme Sınavlarıyla strateji belirlenir: Öğrenciler gerçek sınav öncesi deneme sınavları sayesinde gerçek sınavda nasıl bir strateji uygulayacaklarını öğrenir. Örneğin önce sayısal bölümden mi, sözel bölümden mi başlamalıyım? Bu bölümlere ne kadar zaman ayırmalıyım?
4. Öğrenmede sürecinde devamlılığı sağlar: Deneme sınavları öğrenmede kalıcı ve sürekliliği sağlayan temel faktördür.
5. Deneme sınavları öğrencinin motivasyon düzeyini yüksek tutar. Öğrenci, aldığı puanlarla tercih etmeyi düşündüğü bölümün puanını karşılaştırarak ne kadar daha çalışması gerektiğini, kaç puana ihtiyacının olduğunu bilir.
6. Sınav sonrası mutlaka bir değerlendirilme yapılmalıdır: Bir öğrencinin deneme sınavı yaparak öğrenme süreci sona ermez. Üniversite adayı her deneme sınavından sonra sınavda yaptığı yanlışları, yapamadığı soruları düşünerek hatalarını ve eksiklerini giderme sürecine girmelidir. Bu soruların ilgili olduğu konuları tespit ederek tekrar o konulara çalışmalı yoksa sadece deneme sınavı yapmak öğrenmeyi ne kadar kalıcı hale getirir?
Öğrencilerde sorumluluk bilinci nasıl oluşturulur?
Sorumluluk bilincinin gelişmesi, yaşamın ilk yıllarından itibaren atılan adımlarla mümkündür. Bu adımlar şöyledir:
Demokratik bir aile tutumu sergileyin. Sorumluluk bilincinin en güzel kazanıldığı aileler demokratik bir tutum içerisinde çocuklarını yetiştiren ailelerdir. Kişisel farklılıklar söz konusu olsa da, aile çocuklarını öncelikle çok iyi tanımalıdır. Bu şekilde onun kişisel ilgilerini, algılarını bilir ve onun tercihlerine saygı duyar. Aile çocukla sürekli yapıcı bir iletişim hali içindedir. Çocukla arkadaş gibidir ancak mesafelerin korunabildiği bir arkadaşlık olmalıdır. Anne baba konumunu korur ama çocuk ebeveynleriyle herhangi bir konuyu paylaşmakta bir tıkanma yaşamaz. Bu nedenle aile tutumları sorumluluk bilincinin geliştirilmesi adına çok önemlidir.
Kendisiyle ilgili farkındalık yaratın. Kendisiyle ilgili konuların, eksikliklerinin ya da yeteneklerinin farkında olması gereken kişi öncelikle çocuğun kendisidir. Ona bu fırsatı vermek zorundayız. Zaman zaman yanlışlar yapacak ama bu yanlışlarını görerek gereken dersleri alacaktır. Önemli olan telafisi olmayan hatalar yapmamalarıdır. Bunun için gereken de, çocuğa erken yaşlarda sorumluluk verilmesi ve yapabileceği bütün işlerde ona bu şansın tanınmasıdır. Uygun sorumluluklar verin. Çocukların her yaşta kendi yaşlarına uygun sorumlulukları ufak ufak almaları sağlanabilir. Örneğin 1,5 yaş itibarı ile çocuğunuza topladığı oyuncakları oyuncak sepetine kaldırmayı öğretebilirsiniz. Daha sonra çocuğun gelişimine ve anlama seviyesine bağlı olarak üzerinden çıkardığı kıyafetleri kirli sepetine atmayı, parka giderken oyuncaklarından bir iki tanesini kendi taşımayı, yemeği bitince tabağını mutfağa götürmeyi öğretebilirsiniz. Kendilerine karşı da sorumlu olmayı öğretin. Çocukların ev işlerine ve çevreye olduğu kadar kendi bedenlerine ve hijyenlerine yönelik de sorumluluk kazanmaya ihtiyaçları vardır. Yemeklerden sonra dişinizi beraber fırçalayarak, sabah ve akşam elinizi ve yüzünüzü beraber yıkayarak başlayıp bir süre sonra bu gibi faaliyetleri kendi yapması için de teşvik edebilirsiniz.
Hareketlerinin sonucunu görmesini sağlayın. Bir de hayatta yaptıklarımızın sorumluluğu vardır. Fakat ebeveynler, çocuklarının üzülmelerini engellemek için bu doğal süreçleri sekteye uğratırlar ve çocuk yaptığı hareketin sonucunu göremediği için sorumluluk bilinci gelişmez. Mesela kitabını evde unutmuşsa, koşa koşa okula kitabını götürdüğümüz takdirde, o çocuğa akşam “Çantanı dikkatli topla!” demek bir şey ifade etmez çünkü dikkatsiz olursa bedellerini anne baba ödeyecektir. Çocukların yaptığı iyi ve kötü işlerin ödül ve bedellerini kendilerinin görmelerini sağlamak da sorumluluk bilinci kazandırma yolunda en önemli adımlardan biridir.
Seçim hakkı tanıyın. Çok küçük yaştan başlayarak bir çocuğa seçme hakkının tanınmasıyla sorumluluk kazandırma eğitimi verilebilir. Seçim yapabilme fırsatlarının çocuğa sunulması, çocuğun kişilik gelişimini olumlu yönde etkiler. Seçim yapabilme; karar verebilme ve seçimlerin sorumluluğunu alabilme becerisini geliştirir, kendilerini daha iyi tanımalarını sağlar, hayat boyu önlerine çıkacak zor kararlarda mücadele edebilmelerine yardımcı olur.
Çocukların yetenekleri nasıl keşfedilmeli ve yönlendirilmeli?
Küçük yaştaki her çocuk, dünyayı keşfetmeye çalışan; aklı diğerlerine göre daha hızlı ve pratik işleyebilen birer kâşiftir. Bir ebeveyn ya da eğitimcinin bu konuda bilmesi gereken en önemli noktayı ise yeteneksiz çocuğun olmadığı, keşfedilmemiş çocuğun olduğu gerçeği oluşturmaktadır.
ÇOCUĞU CESARETLENDİRMEK HER ŞEYİN TEMELİDİR!
Çocukluk dönemi tüm bir hayatın temel taşıdır. Cesur insanlar genellikle çocukluk döneminde kendini ifade edebilmiş bir ortamda büyümüş kişilerdir. Küçük yaştaki çocukların yeteneklerini ve potansiyellerini sunmaları için onları cesaretlendirmeniz; kendilerine güvenmelerini ve yeteneklerini yansıtmalarını öğretir.
NE İLE İLGİLENDİĞİNİ GÖZLEMLEYİN!
Çocukla ilgilenmek, esasında bir gözlem işidir. Onun ne yaptığını, gözünün nelere takıldığını, küçük yaşta en çok nelerden hoşlandığını gözlemlemek; geleceğin bilim insanını, müzisyenini, ressamını küçük yaşta keşfetmenize vesile olabilir.
YETENEĞE UYGUN ARAÇLARA YÖNLENDİRİN
Küçük yaştaki çocukların yeteneklerini ve ilgisini keşfetmek kadar değerli bir şey varsa o da doğru alanlara yönelik yönlendirme işidir. Örneğin gökyüzüne ilgi duyan, şimdiden güneş sistemindeki gezegenleri sayabilen bir çocuğa alınacak bir teleskop; ya da her daim aynı müziğe kulağını kabartan bir çocuğa alınacak müzik aleti; yeteneğin ve ilginin doğru araçlarla buluşmasına sebebiyet verecektir.
HER ÇOCUK ÖZELDİR VE YETENEKLERİ FARKLIDIR, UNUTMAYIN!
Çocuklar ve yetenekleri arasında farklılıklar vardır. Çocuğumuz dünyaya geldiğinde hangi yeteneklerinin var olduğunu anlamak için zamana ihtiyaç duyarız. Ebeveynleri olarak içlerindeki bu yeteneği keşfedebilmesi için bebekliklerinden itibaren onların mümkün olduğu kadar birbirinden farklı uyaranlarla karşılaşmalarını sağlamalıyız. Yetenekleri belirginleşmeye başlayan çocuğun yeteneklerine uygun hareket etmek, yetenekleri ile örtüşen araçlar seçmek çok önemlidir.