İlişki, evlilik ve aile danışmanı Semra Binay; Sosyal Medya Maskesi(Gülümse Çekiyorum)

Haber Giriş Tarihi: 27.02.2022 08:54
Haber Güncellenme Tarihi: 27.02.2022 08:54
breakingnews.com.tr

Son yıllarda milyarlarca insanın yaşamının bir parçası haline gelen sosyal medyada gördüklerimiz ne kadar gerçekliği yansıtıyor? Sokakta gördüğümüz yüzü asık insanlar nerede? Ayrılık acısı, geçim sıkıntısı çekenler nerede? İşinden hayatından mutsuz olanlar nerede? sorularının cevabını konunun uzmanı Semra Binay yazdı; 

Bizlerinde zaman zaman dahil olduğu bu sanal sistemde yansıtılanların çoğu kurgusal hayatlardır. Aciz ve ezik görünmemek adına takılan maskelerdir. İnsanlara hakkımızda , ”Ne kadar güçlü, mutlu, güzel, başarılı” imajını vermek, bunu gerçekten hissetmekten daha öncelik haline dönüştüğünü görüyoruz. Halbuki ruh halin iyi değilken de, günlük doğal halinle de paylaşım yaparsan daha özgüvenli ve başkalarının fikirlerine göre şekil almayan biri olduğunu gösterirsin.

Sosyal medyadaki yalan hayatların içine o kadar girdik ki, sanal ve reel hayatı karıştırır olduk. Tanımadığımız insanların beğenisine muhtaç kaldığımız bir sisteme dahil olduk. Sırf fotoğraf paylaşmak için bir yerlere gidilir olundu . O fotoğraflarda da türlü efektler ,inceltmeler, uzatmalar derken onlarda gerçeklikten uzak oldu. Kadınlar aynadaki kendilerine küstü. Estetik operasyonlar arttı. Ciddi boyutta kimlik bunalımı yaşanıyor.

Kimi kendini başkalarına ıspatlamak, kimi kendini üzenlere nispet ‘ dimdik ayaktayım’ demek için, kimi ise başkalarının hayatlarına bakıp kendi yaşamını şekillendirmek için sanal hayata kapılıp gidiyor. Araştırmalara göre çoğunlukla insanlar gerçekte yaşayamadıkları hayatları takip ediyor.

Sen belki soğuk kış günlerinde evinde, soba üstünde kestane pişirdin şu an. Çocukların gürültüsü, ödevleri, yemek yap , ütü yap derken bir mola verdin. Aldın telefonu eline, girdin sosyal medyaya.. O da ne herkes geziyor, eğleniyor, tatilde, muntazam giyim kuşamlar her daim mutlu ve güçlüler. Sonra kendine baktın sorunlu evlilik, geçim derdi, belki de ilişkisizsin. Ailenle ya da patronunla sorunların var. Ama onlar hep mutlu değil mi? Değiller arkadaşım değiller. Çoğu senin yaşadığın mütevazı hayata hasret. Gözlerden ırak bir kasabada , iki göz odada , sıcak bir yuvam olsun diyen ne zenginler ne popüler isimler gördüm. Ama alıştıkları sahte ve cafcaflı hayata da bağımlılar ellerinden giderse betona çakılmış hissedecekler.

Hatırla ! çocukken ilk fotoğrafçıya gittiğinde sana ne dendi "gülümse çekiyorum"... Herşeyin özeti bu sihirli iki kelime. Flaşları görünce mutsuzluktan ölsek bile gülümseriz.

O imrenerek bakıp , kendini mutsuz ve başarısız hissettiğin hayatlar sadece birer ilizyon. Gerçekten mutluluğun doyumuna ulaşmış, ruhu mutlu insanlar , mutlu olduğu ortamların ,zamanların içindedir. Kimseye kanıtlamaya göstermeye gerek görmez. Anı yaşar. mutluluğun resmi tanımı yoktur . Kameralar kapanınca gör birde, sarmaş dolaş olduğu eşine suratını asar, belki aldatılmıştır. Belki sevdiği onu istemiyordur vs. Çoğunun nispet amaçlı, kiminin populerlik uğruna göstermelik keyfi yerindedir. Basit bir örnek vereyim; bikaç yıl önce sosyal medyada küçük kızıyla çektiği videolarla ‘Süper anne, ilgili anne’ olarak fenomen olan bir annenin kamera arkası kızına aşağılayıcı kötü davranışları ifşa olmuştu. Bizler izlediğimizde , “yeterince iyi ebeveyn olamadık mı”? diye şüpheye düşerken , perde arkasında bambaşka hayat yattığını gördük. Ya da sürekli mutluluk pozları veren birbirine aşık görünen bir çiftin pat diye ayrıldığını görüyoruz zaman zaman. Bu mecralarda insanlar olmadığı herşey olabiliyor. Önemli olan farkındalıkla, bir dizi izler gibi izleyip geçmek... Çoğu gördüklerimiz seneryo. Bunu bilirsek kendimizi eksik yetersiz değersiz hissetmeyiz. Kimse salt mutlu olamaz bunu bil arkadaşım. Herkesin kendince acıları dertleri var ve sadece göstermek istemiyor kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyebiliyor..

Sanal aleme çok kapıldığında kişiler ileride ciddi ruhsal sıkıntı, yetersizlik kendini beğenmeme, öfke ve tatminsizliğe sürüklenecektir. Bağımlılık haline geldiğinden ebeveyler çocuklarını ihmal ediyor ,yuvalar yıkılıyor. Muntazam kıyafetler şık mekanlar paylaşmanın ucu bucağı yoktur. Bırak arada saçın dağınık, moralin bozuk , günlük giyisilerinle makyajsız çekin fotoğrafını ama ruhu olsun. Seni beğenen sen olduğun için beğensin. Mutluluğun da senin duygun ,mutsuzluğunda... Neden maskeleyesin kendini ?.. Diyerek yazımı sonlandırıyorum. Bir diğer yazıda görüşmek üzere sevgiyle kalın....