Fenerbahçe eski başkanı Ali Koç'un, 2018'de göreve gelip, kulübü mali ve kurumsal açıdan yeniden yapılandırmasına karşın kupa kazanamadan 2025'te ayrıldığı belirtiliyor. O'nun modernleşme, ekonomik istikrar ve adalet mücadeleleri, gelecekte takdir edilecek.
“Fenerbahçe’nin Geleceğine Bıraktığı En Güçlü Miras”
Spor hukukçusu ve eski PFDK Başkanı Av. Hüseyin Karaahmetoğlu, Fenerbahçe eski başkanı Ali Koç’un 2018–2025 yılları arasındaki başkanlık dönemini değerlendirerek, “Kupasız geçen bir süreç olsa da, mali disiplin ve kurumsallaşma açısından Fenerbahçe’nin geleceğine sağlam bir miras bıraktı” ifadelerini kullandı.
3 Temmuz’dan Başkanlığa Giden Yol
Karaahmetoğlu, Ali Koç’un camiaya damga vuran ilk çıkışının 3 Temmuz 2011 sürecinde yaşandığını hatırlattı. Aziz Yıldırım’ın mahkeme salonunda fenalaşmasının ardından bir gazetecinin kullandığı “gebersin” ifadesine tek başına tepki göstermesinin, onun ileride kulüp başkanlığında da göstereceği dik duruşun işareti olduğunu vurguladı.
“Ali Koç o gün Fenerbahçe’nin onuru için nasıl ayağa kalktıysa, başkanlık döneminde de adalet mücadelesinden geri adım atmadı” dedi.
Ekonomik Krizden Mali Disipline
Göreve geldiğinde kulübün 600 milyon Euro’ya yaklaşan borç yüküyle nefes alamaz hale geldiğini belirten Karaahmetoğlu, Koç’un mali yapıyı disipline ettiğini söyledi:
Bankalarla borç yapılandırması,Şeffaf mali raporlama,UEFA ve FIFA yaptırımlarının önlenmesi…
“Bugün Fenerbahçe, yeni yönetimlere mali açıdan daha güçlü bir düzen teslim ediyorsa, bu Ali Koç’un eseridir” ifadelerini kullandı.
Kurumsallaşma ve Modernleşme
Karaahmetoğlu’na göre Koç’un en büyük katkılarından biri kulübün kurumsallaşması oldu:
Scouting ve veri analizi sistemlerinin kurulması,Tesis ve stadyum modernizasyonları,E-spor, dijital üyelik ve taraftar deneyim projeleri…
Arda Güler, Ferdi Kadıoğlu ve İsmail Yüksek gibi oyuncuların parlaması da bu vizyonun sonucu olarak değerlendirildi.
Adalet Arayışı ve Yalnız Mücadele
Ali Koç’un Türk futbolundaki “yapılar”a karşı en kararlı mücadeleyi veren başkanlardan biri olduğunu belirten Karaahmetoğlu, hakem hataları ve federasyon kararlarına yönelik çıkışlarını hatırlattı:
“Camia içinde beklediği desteği tam anlamıyla bulamadı, ama tek başına kalsa da Fenerbahçe’nin hakkını savundu.”
Futbol Dışındaki Başarılar
Karaahmetoğlu, futbol dışındaki branşlara yapılan yatırımlara da dikkat çekerek, basketbol, voleybol ve kadın futbolundaki başarıların kulübün çok branşlı kimliğini koruduğunu vurguladı.
Eksikler ve Eleştiriler
Ancak başkanlık döneminin tartışmasız en büyük eksikliği, futbol takımında kupaların gelmemesi oldu. Sık teknik direktör değişiklikleri, transfer hataları ve istikrarsızlık, camiada hayal kırıklığı yarattı.
“Taraftarın sabırsızlığı anlaşılır, ancak unutulmamalı ki kupasız geçen bu yıllar aynı zamanda geleceğin şampiyonluklarının temelini attı” dedi.
Tarihin Yargısı
Karaahmetoğlu, Ali Koç’un bugün bazı kesimlerce “kupasız başkan” olarak anıldığını, fakat tarihin onu çok daha farklı yazacağını söyledi:
“Fenerbahçe’yi mali ve kurumsal çöküşten kurtaran, modernleştiren ve adalet mücadelesiyle tarihe geçen bir başkan olarak anılacaktır. Tıpkı Süleyman Seba ve Özhan Canaydın gibi, yıllar geçtikçe kıymeti daha net anlaşılacak.”
Böylelikle Karaahmetoğlu, Ali Koç’un dönemini kısa vadeli kupalardan öte, uzun vadeli bir vizyon ve kurumsal miras olarak değerlendirdi.