Türkiye’de evde sağlık hizmetlerinde ciddi bir kriz kapıda. Pandemiyle birlikte artış gösteren “merdivenaltı” evde serum uygulamaları, halk sağlığını büyük bir riskle karşı karşıya bırakıyor. Invitrocare Evde Bakım Merkezi Kurucusu & Genel Müdürü Serhat Küçükuygun, sektörde 10 yılı aşkın deneyimiyle bu soruna dikkat çekiyor.
Bugün Türkiye’de evde sağlık ve bakım hizmetlerinin yaklaşık %98’i ruhsatsız ve denetimsiz kişiler tarafından sunuluyor. Doktor onayı olmadan yapılan serum uygulamaları, ciddi sağlık komplikasyonlarına, hatta ölümlere yol açabiliyor. İl sağlık müdürlüklerinin bu konuda yeni denetim adımları atacağı belirtilse de tablo hâlen ürkütücü.
Serum Kimlere Uygulanmalı?
Evde serum uygulaması, yalnızca doktor onayıyla ve ruhsatlı merkezler aracılığıyla yapılmalı. Ateş, ağrı, kusma, bulantı, ishal, halsizlik gibi şikâyetler yaşayan hastalar; palyatif bakım hastaları veya yaşlı bireyler bu hizmetten yararlanabiliyor. Ancak her birey için aynı uygulama uygun değil; kişiye özel planlama ve profesyonel denetim gerekiyor.
“Sarı Serum” Yanılgısı
Halk arasında “sarı serum” olarak bilinen uygulama aslında bir tedavi protokolü değil. Serumun rengi, içine katılan vitaminlerden geliyor. Özellikle B vitamini yüksek risk taşıdığından, yalnızca gerekli durumlarda ve doktor kontrolünde uygulanabiliyor.
Güvenli Hizmet İçin Nelere Dikkat Etmeli?
Vatandaşların evde serum hizmeti alırken mutlaka kurumun ruhsatını sorgulaması gerekiyor. • Sağlık kabinleri, ambulans şirketleri veya insan kaynakları firmaları evde serum yapmaya yetkili değil. • Ruhsatlı merkezler genellikle belgelerini web sitelerinde yayınlıyor. • Hizmet alınacak kurumun yetkinliği mutlaka doğrulanmalı.
Yanlış Uygulamanın Riskleri
Denetimsiz yapılan serum uygulamaları; • Enfeksiyon, • Yanlış ilaç dozu, • Ölümcül komplikasyonlar gibi sonuçlara yol açabiliyor. Uzmanlar, bu yüzden “ruhsatlı merkezlerden hizmet alınmasının hayati öneme sahip” olduğunu vurguluyor.
Evde Bakımda Genişleyen Hizmetler
Bugün evde sağlık hizmetleri sadece serumla sınırlı değil. • Doktor ziyaretleri, • Kan alma, yara bakımı, fizik tedavi, • Evde röntgen, ultrason, EKG, Doppler, • 24 saat hemşire gözetimi, akıllı sensör destekli cihazlar artık ev ortamında güvenle uygulanabiliyor.
Türkiye Hızla Yaşlanıyor
Türkiye, düşük doğum oranları nedeniyle dünyanın en hızlı yaşlanan ikinci ülkesi konumunda. Bugün nüfusun %10’undan fazlası 65 yaş üstü. Bu nedenle evde bakım hizmetlerine olan ihtiyaç önümüzdeki yıllarda hızla artacak.
Uzmanlara göre Avrupa’daki örneklerde olduğu gibi Türkiye’de de “yaşlılık/bakım fonu” kurulması kaçınılmaz. Böylece uzun vadeli bakım hizmetleri sosyal güvenlik sistemi içinde karşılanabilecek.
Yapay Zeka ve Dijitalleşme
Yapay zeka, sağlık alanında doğrudan sorumluluk alamasa da mevcut verileri yorumlama, özetleme ve dijital çözümler sunmada önemli rol oynuyor. Akıllı saatler, mobil uygulamalar ve sensör sistemleri 2026 sonrası evde bakımın ayrılmaz parçası olacak.
Çözüm Önerileri
Evde sağlık ve serum hizmetlerinde güvenin sağlanabilmesi için: • Dijital denetimler artırılmalı, caydırıcı cezalar uygulanmalı. • Ruhsatlı merkezler teşvik edilmeli ve kamuya açık listelenmeli. • Sektör standartları belirlenmeli.
Devletin hızla harekete geçmesi, yalnızca sağlık sektörü değil, doğrudan halk sağlığı açısından da kritik öneme sahip.