Ankaralı sanatçı Nisa İnce, hem tuval hem de duvar resimlerinde dikkat çeken eserleriyle tanınıyor. Sanat aşkı çocuklukta başladı. İnce, eserlerinde doğadan ilham alıyor ve sosyal medyada sanatı paylaşmanın önemini vurguluyor.
Tuvalden Duvara Uzanan Renkli Bir Yolculuk
Ankaralı genç sanatçı Nisa İnce, hem tuval çalışmalarında hem de duvar resimlerinde dikkat çeken eserleriyle sanatseverlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Küçük yaşlarda başlayan resim tutkusunu zamanla profesyonel bir çizgiye taşıyan İnce, hem sosyal medyada büyüyen etkisiyle hem de şehir dokusuna kattığı izlerle öne çıkıyor.
“Duvara imzamı bırakmak tarifsiz bir his”
Breaking News Turkey’den Savaş Uğurlu’ya özel açıklamalarda bulunan İnce, Sanata olan ilgisinin çocuklukta şekillendiğini belirterek, “Toprağa şekiller çizerdim, taşları boyardım, duvarlara resim yapardım. Ailem hâlâ o günleri gülümseyerek anlatır,” diyerek ilk adımlarını hatırlatıyor. Eserlerindeki renk ve hareket hissinin doğadan ve müzikten beslendiğini söyleyen sanatçı, “Bazen taktığım bir tokanın rengi, bazen sokakta gördüğüm bir kedinin deseni ilham oluyor. Ama hareketi müzik veriyor, ritim fırçama geçiyor,” diyor.
Tuvalin yanında mural (duvar) sanatıyla da ilgilenen İnce, bu alanın kendisine farklı bir motivasyon sağladığını vurguluyor: “Orada olmasam bile imzamın mekânda kalması beni çok etkiliyor. Zorlukları ise yaratıcılığımı tetikliyor.”
“Ankara’nın ruhu üretimime yansıyor”
Ankara’da yaşamanın üretimine etkisini anlatan sanatçı, şehrin çalışkan yapısının içsel yolculukları beslediğini dile getiriyor: “Ankara çalışan bir şehir. Bu da insanı kendi iç dünyasına yönlendiriyor.” Sanat dışında sabah yürüyüşü, doğada zaman geçirmek gibi alışkanlıklarının da ilham kaynağı olduğunu ekliyor.
“Sosyal medya artık bir sanat galerisi gibi”
11 bini aşkın takipçisiyle sosyal medyada dikkat çeken Nisa İnce, dijital dünyada sanatçı olmanın yeni dinamiklerine de hakim. “Takipçilerimle kurduğum bağ bana çok şey katıyor. Bazen yorucu olsa da onların ilgisi beni motive ediyor,” diyor. Sanatçının dijital çağdaki sanat paylaşımı hakkındaki yorumu ise net: “Yalnızca eser paylaşmak yetmeyebiliyor. Bazen bir hikâyeyi, bir duyguyu da paylaşmak gerekiyor.”
“Her yeni proje beni heyecanlandırıyor”
Özel siparişler, resim dersleri ve iş birliklerinin yanında, sokakta karşılaştığı insanların bıraktığı izlerin de kendisi için çok kıymetli olduğunu söyleyen İnce, önümüzdeki döneme dair umut dolu: “Eserlerimin daha ulaşılabilir olması için yeni yollar araştırıyorum. Bu süreç beni yeni fikirlerle buluşturuyor.”
“Mükemmel olmasını beklemeyin, başlayın”
Genç sanatçılara da bir tavsiyede bulunan İnce, “Mükemmelliği bekleyip ertelemek yerine hemen başlasınlar. Asıl gelişme o ilk adımla başlıyor,” diyerek cesaret veriyor.