Esra GÜNTEPE- Mehmet ALA / İSTANBUL (DHA)-İnsan ve İrfan Vakfı tarafından Kerbela Şehitleri için Sümbül Efendi Merkez Tekkesi'nde 10 bin kişilik aşure kaynatıldı. İstanbul'un fethinden sonra Hazreti Hüseyin ve Kerbela şehitleri için Kocamustafapaşa'daki Sümbül Efendi Tekkesi'nde başlatılan aşure kaynatma geleneği, İnsan ve İrfan Vakfı tarafından devam ettiriliyor. Yıllar sonra aslına uygun olarak 2012 yılında yeniden başlatılan ve bu yıl 14'ünücüsü gerçekleştirilen etkinlikte Mevlid-i şerif, dualar ve zikirler eşliğinde aşure pişirildi. İlk tarife uygun olarak hazırlanan aşure için kullanılan 3 ton ürün, bir gün önce 7 kere yıkanıp dualarla dinlendirildi. Dualar eşliğinde kaynatılan aşure 10 bin kişiye dağıtılacak. 'BU AŞURENİN ŞİFA OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ'Etkinlikte konuşan İnsan ve İrfan Vakfı Başkanı Hasan Can, "Bu yüz yılları bulan bir gelenektir. İnsan ve İrfan Vakfı olarak da bizim tarihimizden gelen bütün güzelliklerimizi yeni nesillere aktarma adına yapmamız gerekenleri yapmaya çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi de aşure alışkanlığımız. Aşure her sene Muharrem ayının ilk günler aşure günüdür. Muharrem ayı gelince bizde bu aşureyi, dualarla tekbirlerle, salavatlarl, Kelime-i Tevhitlerle, Kelime-i Şehadetlerle karıştırırız. Besmelelerle pişirilen bu güzel aşın, şifa olacağını düşünüyoruz" dedi. 'PADİŞAH EMRİ İLE İLK AŞURE SÜMBÜL EFENDİ KOCAMUSTAFAPAŞA ASİTANESİ'NDE YAPILMIŞTIR'Programda konuşma yapan İrfan Vakfı Mütevelli heyeti başkanı Mehmet Fatih Çıtlak, "İstanbul, İslam medeniyetinin merkezi olmuştur. 500-600 sene İslam medeniyetinin nabzı İstanbul'da atmıştır. Böyle olduğu gibi İslam alemindeki ritüeller, onların hüzünleri, coşkulu olduğu günler, hepsi İstanbul'da zirve şeklinde merasime dönüştürülmüş ve kuşaktan kuşağa nakledilmiştir. Şimdi biz tarihi bir ana şahitlik ediyoruz. Aşurenin ne olduğunu, hikmetini ve tarihi sürecini herhalde bilmeyen yoktur ama şu bazen gözden kaçıyor. İstanbul'un manevi ocakları bakıldığında Burası Sümbül Efendi, Kocamustafapaşa Asitanesi diye geçiyor ve Suriçi'nin tekkesidir. Padişah emri ile ihya olmuş, açılmış ilk tekkesi. Ama bir özelliği daha var; Hazreti Hüseyin efendimizin kızlarını burada metfun. Hem bundan dolayı hem Cenabı Hüseyin Efendimizin kızları burada olduğundan dolayı Muharrem'deki ilk aşure, bu manevi ocakta ocaklarda Sümbül Efendi de kaynatılır. 9'unda kaynatılır ama usulüne göre, ritüellerine göre buğdayın yıkanmasından tevhid şekline göre fiziki şekline göre yapılır. Sonra da 10 Muharrem de dağıtılırmış. Biz bunu yaklaşık 95 senelik aradan sonra ihya etmeye gayret ettik ve Elhamdülillah halkımız herkes buna teveccüh gösterdi. Güzel değil adet oldu. Aşurenin içerisinde farklı farklı şeylerin birbiriyle kaynaşıp tatlı hale gelmesi gibi hüznümüzü, kederimizi, neşenizi farklılıklarımızı bir araya getirip güzel hale tatlılaştırmaya işaret olduğu gibi bu topraklarda herkesin birleşmesi verdiği mesajda aşure sadece bir aş değildir. İçinde Ehlibeyt sevgisini, birlik beraberliği en güzel anlatan manevi bir rütüel, bir merasimdir" dedi.Etkinliğine katılan Şule Bostancı, “Bizim kendi kültürümüze ait dedelerimizden atalarımızdan gelen inancımızdan gelen içerimizden gelen adresimi duyduğumuz yerlerden gelen bir etkinlik açıkçası biraz bize Vuslat oluyor hem de bu kaynayan kazanlardaki aşureler şifa oluyor. hem şu ruhumuza hem bedenimize hem de hem de kalplerimize bundan çok mutluluk duyuyorum" dedi. (DHA)