Yom Kippur, Yahudiliğin en kutsal ve mukaddes bayramıdır.Bugün tüm Yahudiler saflığı ve temizliği simgeleyen beyazkıyafetlerini giyerler. Ros Haşanah ismi verilen yılın ilk gününde Tanrı, kader ve karar kitaplarını açar. İnsanların, Tanrıya ve diğer insanlara yaptıklarını gözden geçirir. Bu durum sebebiyle yahudiler tüm gün boyunca tövbe ederek arınmayaçalışırlar…
İsrail’in Filistin’e saldırıları şiddetli bir şekilde devam ediyor. Günlerdir yaşanan vahşete dünya sessiz kalıyor. Oysa Ukraynaiçin yapılanlar akla gelince, Filistin’in neden yetim kaldığısorusu cevap arıyor. Dünya ülkeleri dün Balkanlarda, Kafkaslarda, Kıbrıs’ta Ortadoğuda yapılanlara da sessiz kaldı.Bu ateş, eninde sonunda ateşi çıkaranları da yakacaktır. Yakanbir şekilde kendini kamufle etmeyi tercih ediyor da bu ateşi kimsöndürecek. Tabi ki önce insanların vicdanları, sonrasında ise Birleşmiş Milletler, 1945 yılında, uluslararası barışı ve güvenliği sağlanmayı, devletler arasındaki dostane ilişkileri destekleyi, kalkınmayı ve insan haklarını geliştirmeyi, silahlanmayı denetlemeyi ve planlar hazırlamayı, uluslararası anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü durumu soruşturmayı, bu konularda anlaşma koşullarını önermeyi amaçlayarak kurulmuştur. 5 daim iüyesi vardır. Bunlar: Çin, ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa’dır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün(SIPRI) ‘‘Küresel Silah İhracatı Raporu’’ 2018-2022 yılları arasındaki 4 yılı incelenmiştir. Buna göre; listenin birinci sırasında yüzde 40'lık payla ABD, ikinci sırada yüzde 16 ile Rusya, üçüncü sırada Fransa, dördüncü sırada Çin ve beşinci sırada Almanya yer almıştır. Listeye göre BM daimi üyelerinden ingiltere ilk 5’e girememiş yerine Almanya listeye dahil olmuştur. Bu tablo açık bir şekilde şunu göstermektedir, Barışı sağlayacaklar, silahı satanların ta kendileridir.
Filistin, 138 BM üyesi tarafından tanınmakta olmasına karşın 2012 yılından bugüne üye olmayan gözlemci devlet statüsündedir. İsrail ise 11 Mayıs 1949 tarihinden beri BM üyesidir. BM, İsrail'in Filistinli sivil halka uyguladığı bu katliam vari saldırılara sessiz kalması, kendi ilke ve amaçlarına aykırı düşmektedir.
Batılı ülkeler ve ABD iki yüzlü siyasetlerini Filistin'de bir kezdaha gözler önüne serdiler. Rusya-Ukrayna arasında yasananlarsonrasında, Rusya'yı suçlu bulan ve savaş suçu işlediğigerekçesiyle Rus lider Putin hakkında tutuklama kararı alanlar, soykırım benzeri saldırılarda bulunan İsrail’e ve Netenyahu'yaherhangi bir yaptırımda bulunmadılar. Aksine İsrail’e destekmesaj ve ziyaretlerinde bulundular. Tüm dünyaya İsrail'inyanında yer aldıklarını gösterdiler. Bu ziyaretlerden biri de ABD Başkanı Joe Biden'ın, 17-18 Ekim tarihlerindeki ziyaretiydi. Biden, Netanyahu ile görüştükten sonra düzenlenen basın toplantısında, rehineler konusuna değinirken, İsrail'in insanlıkdışı saldırılarına, kullandığı silah ve bombalara, sivil, çaresiz veyardıma muhtaç Filistin halkına, özellikle de hastanelere attığıbombalara değinmediği. İnsani yardım koridorundanbahsederek, siviller dışında yardım yapılmaması hususundakihassasiyetlerini dile getirdi. İki devletli çözüm sürecinin olmasıgerekliliğine değinerek Filistin lehine tek olumlu açıklamayıyapmış oldu. El-Ehli Baptis hastanesine 17 Ekim akşamındayapılan saldırı sonrasında çoğunluğu çocuklardan oluşan 471 insanın öldüğü saldırıyı normal karşılayan Biden, Bu saldırı birkatliamdır, bir insanlık ve savaş suçudur! diyemememiştir.
11 Eylül saldırıları her fırsatta gündeme getirilmektedir,Güvenlik ve strateji uzmanlarınca ABD'nin savunma veistihbarat açığı sebebiyle dünyaya rezil olduğu ya da üst düzeybir plan dahilinde ABD politikasının bir parçası olduğu şeklindedile getirilen 11 Eylül saldırıları, İsrail Hamas çatışmalarında da gündemdeki yerini almıştır. 1990’larda Sovyetler yıkılmış, ABD rakipsiz kalmış, kendisine yeni bir düşman dizayn etmekzorunda kalmıştır. Bunun da adına İslamofobi demiştir. Hamas'ın yaptığı saldırı ile 11 Eylül saldırılarını benzergöstererek islamofobi adı altında İslam ile alakası olmayan buideyi dünya kamuoyuna paylaşmıştır. Oysa ki İslam, bütüninsanlığı eşit ve hakları üstün tutarak, sömürüyü reddetmiştir. Bu yüzden Siyonizm tarihi boyunca İslam'ı hedef almıştır.
Bugün Ortadoğu’da yaşanan her şey Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında gerçekleşmektedir. Bu proje Büyük İsrail’in kurulmasını amaçlamaktadır. Siyonizmin asıl hedefi, kendileri dışındaki her varlığı öldürebilecek bir rejimdir. ABD başta olmak üzere birçok ülkenin yönetiminden ekonomisine, güvenliğinden istihbaratına birçok alanda, siyonistlerin etkisi ve adamları vardır. Bunun en büyük örneği geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın İsrail ziyaretinde sarfettiği, ben yahudi kimliğimle buradayım, sözleridir. Bir üstdüzey bürokrata bu sözleri söyleten siyonizmin kendisidir. Ortadoğu coğrafyası her İsrail Arap çatışması sonrasında İsraill ehine değişmiştir. Netanyahu da bu cağrafyanındeğişeceğinden söz etmiştir. Genel tabloya baktığımızda da yakın zamanda neler olabileceği açıkça ortaya çıkabilmektedir. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Lübnan, Suriye ve İran başta olmak üzere tüm cephelerde açık çatışma söz konusu diyerek bu planı üstü kapalı dile getirmiştir.
İsrail'in karşısında bir ordu yoktur. Dolayısıyla bu bir savaşdeğildir. Sivillerin yaşama hakları ellerinden alınarak, temelihtiyaçlarının karşılanması engellenmektedir. Kısacası bu durum soykırım benzeri bir hal almaktadır. Yaptığı saldırılar bunudestekler niteliktedir. Nitekim Uluslararası Af Örgütü, AA fotomuhabiri Mustafa Al-Kharouf tarafından çekilen görüntülerdende faydalanarak, 9 Ekim'de İsrail’in Gazze'de beyaz fosforbombası kullandığını dünya kamuoyuyla paylaşmıştır. İsrail gözgöre göre savaş ve insanlık suçu işlemektedir.
Bu fırtına, bu zulüm elbet dinecektir. Fırtınalara yön verenkelebeklerin kanat çırpışıdır. kadınlar ve çocuklarınçırpınışlarına vicdan sahibi herkes tepkisini gösterecek, sessizkalamayacaktır.
Yom Kippur, Yahudiliğin en kutsal bayramıdır. Bugün saflığı vetemizliği simgeleyen beyaz kıyafetlerini giyenler, RosHaşanah’ta Tanrı, kader ve karar kitaplarını açtığında, insanların, Tanrıya ve diğer insanlara yaptıklarını gözdengeçirecektir. Bu durum sebebiyle Yahudiler tüm gün boyuncatövbe ederek arınmaya çalışacaklardır!
Bayramınız kutlu olsun, dünya kamuoyu sizce çok önemliolmayabilir, lakin Tanrınıza ne cevap vereceksiniz onu merakediyorum.
Bu dünyada, adil ve eşit bir düzenin himayesinde, huzur veemniyet içinde yaşamak için, sadece "İNSAN" olmak yeterlidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Enver Fehim Canpolat
Tanrı Huzurunda Ne Diyecekler
Yom Kippur, Yahudiliğin en kutsal ve mukaddes bayramıdır.Bugün tüm Yahudiler saflığı ve temizliği simgeleyen beyazkıyafetlerini giyerler. Ros Haşanah ismi verilen yılın ilk gününde Tanrı, kader ve karar kitaplarını açar. İnsanların, Tanrıya ve diğer insanlara yaptıklarını gözden geçirir. Bu durum sebebiyle yahudiler tüm gün boyunca tövbe ederek arınmayaçalışırlar…
İsrail’in Filistin’e saldırıları şiddetli bir şekilde devam ediyor. Günlerdir yaşanan vahşete dünya sessiz kalıyor. Oysa Ukraynaiçin yapılanlar akla gelince, Filistin’in neden yetim kaldığısorusu cevap arıyor. Dünya ülkeleri dün Balkanlarda, Kafkaslarda, Kıbrıs’ta Ortadoğuda yapılanlara da sessiz kaldı.Bu ateş, eninde sonunda ateşi çıkaranları da yakacaktır. Yakanbir şekilde kendini kamufle etmeyi tercih ediyor da bu ateşi kimsöndürecek. Tabi ki önce insanların vicdanları, sonrasında ise Birleşmiş Milletler, 1945 yılında, uluslararası barışı ve güvenliği sağlanmayı, devletler arasındaki dostane ilişkileri destekleyi, kalkınmayı ve insan haklarını geliştirmeyi, silahlanmayı denetlemeyi ve planlar hazırlamayı, uluslararası anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü durumu soruşturmayı, bu konularda anlaşma koşullarını önermeyi amaçlayarak kurulmuştur. 5 daim iüyesi vardır. Bunlar: Çin, ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa’dır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün(SIPRI) ‘‘Küresel Silah İhracatı Raporu’’ 2018-2022 yılları arasındaki 4 yılı incelenmiştir. Buna göre; listenin birinci sırasında yüzde 40'lık payla ABD, ikinci sırada yüzde 16 ile Rusya, üçüncü sırada Fransa, dördüncü sırada Çin ve beşinci sırada Almanya yer almıştır. Listeye göre BM daimi üyelerinden ingiltere ilk 5’e girememiş yerine Almanya listeye dahil olmuştur. Bu tablo açık bir şekilde şunu göstermektedir, Barışı sağlayacaklar, silahı satanların ta kendileridir.
Filistin, 138 BM üyesi tarafından tanınmakta olmasına karşın 2012 yılından bugüne üye olmayan gözlemci devlet statüsündedir. İsrail ise 11 Mayıs 1949 tarihinden beri BM üyesidir. BM, İsrail'in Filistinli sivil halka uyguladığı bu katliam vari saldırılara sessiz kalması, kendi ilke ve amaçlarına aykırı düşmektedir.
Batılı ülkeler ve ABD iki yüzlü siyasetlerini Filistin'de bir kezdaha gözler önüne serdiler. Rusya-Ukrayna arasında yasananlarsonrasında, Rusya'yı suçlu bulan ve savaş suçu işlediğigerekçesiyle Rus lider Putin hakkında tutuklama kararı alanlar, soykırım benzeri saldırılarda bulunan İsrail’e ve Netenyahu'yaherhangi bir yaptırımda bulunmadılar. Aksine İsrail’e destekmesaj ve ziyaretlerinde bulundular. Tüm dünyaya İsrail'inyanında yer aldıklarını gösterdiler. Bu ziyaretlerden biri de ABD Başkanı Joe Biden'ın, 17-18 Ekim tarihlerindeki ziyaretiydi. Biden, Netanyahu ile görüştükten sonra düzenlenen basın toplantısında, rehineler konusuna değinirken, İsrail'in insanlıkdışı saldırılarına, kullandığı silah ve bombalara, sivil, çaresiz veyardıma muhtaç Filistin halkına, özellikle de hastanelere attığıbombalara değinmediği. İnsani yardım koridorundanbahsederek, siviller dışında yardım yapılmaması hususundakihassasiyetlerini dile getirdi. İki devletli çözüm sürecinin olmasıgerekliliğine değinerek Filistin lehine tek olumlu açıklamayıyapmış oldu. El-Ehli Baptis hastanesine 17 Ekim akşamındayapılan saldırı sonrasında çoğunluğu çocuklardan oluşan 471 insanın öldüğü saldırıyı normal karşılayan Biden, Bu saldırı birkatliamdır, bir insanlık ve savaş suçudur! diyemememiştir.
11 Eylül saldırıları her fırsatta gündeme getirilmektedir,Güvenlik ve strateji uzmanlarınca ABD'nin savunma veistihbarat açığı sebebiyle dünyaya rezil olduğu ya da üst düzeybir plan dahilinde ABD politikasının bir parçası olduğu şeklindedile getirilen 11 Eylül saldırıları, İsrail Hamas çatışmalarında da gündemdeki yerini almıştır. 1990’larda Sovyetler yıkılmış, ABD rakipsiz kalmış, kendisine yeni bir düşman dizayn etmekzorunda kalmıştır. Bunun da adına İslamofobi demiştir. Hamas'ın yaptığı saldırı ile 11 Eylül saldırılarını benzergöstererek islamofobi adı altında İslam ile alakası olmayan buideyi dünya kamuoyuna paylaşmıştır. Oysa ki İslam, bütüninsanlığı eşit ve hakları üstün tutarak, sömürüyü reddetmiştir. Bu yüzden Siyonizm tarihi boyunca İslam'ı hedef almıştır.
Bugün Ortadoğu’da yaşanan her şey Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında gerçekleşmektedir. Bu proje Büyük İsrail’in kurulmasını amaçlamaktadır. Siyonizmin asıl hedefi, kendileri dışındaki her varlığı öldürebilecek bir rejimdir. ABD başta olmak üzere birçok ülkenin yönetiminden ekonomisine, güvenliğinden istihbaratına birçok alanda, siyonistlerin etkisi ve adamları vardır. Bunun en büyük örneği geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın İsrail ziyaretinde sarfettiği, ben yahudi kimliğimle buradayım, sözleridir. Bir üstdüzey bürokrata bu sözleri söyleten siyonizmin kendisidir. Ortadoğu coğrafyası her İsrail Arap çatışması sonrasında İsraill ehine değişmiştir. Netanyahu da bu cağrafyanındeğişeceğinden söz etmiştir. Genel tabloya baktığımızda da yakın zamanda neler olabileceği açıkça ortaya çıkabilmektedir. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Lübnan, Suriye ve İran başta olmak üzere tüm cephelerde açık çatışma söz konusu diyerek bu planı üstü kapalı dile getirmiştir.
İsrail'in karşısında bir ordu yoktur. Dolayısıyla bu bir savaşdeğildir. Sivillerin yaşama hakları ellerinden alınarak, temelihtiyaçlarının karşılanması engellenmektedir. Kısacası bu durum soykırım benzeri bir hal almaktadır. Yaptığı saldırılar bunudestekler niteliktedir. Nitekim Uluslararası Af Örgütü, AA fotomuhabiri Mustafa Al-Kharouf tarafından çekilen görüntülerdende faydalanarak, 9 Ekim'de İsrail’in Gazze'de beyaz fosforbombası kullandığını dünya kamuoyuyla paylaşmıştır. İsrail gözgöre göre savaş ve insanlık suçu işlemektedir.
Bu fırtına, bu zulüm elbet dinecektir. Fırtınalara yön verenkelebeklerin kanat çırpışıdır. kadınlar ve çocuklarınçırpınışlarına vicdan sahibi herkes tepkisini gösterecek, sessizkalamayacaktır.
Yom Kippur, Yahudiliğin en kutsal bayramıdır. Bugün saflığı vetemizliği simgeleyen beyaz kıyafetlerini giyenler, RosHaşanah’ta Tanrı, kader ve karar kitaplarını açtığında, insanların, Tanrıya ve diğer insanlara yaptıklarını gözdengeçirecektir. Bu durum sebebiyle Yahudiler tüm gün boyuncatövbe ederek arınmaya çalışacaklardır!
Bayramınız kutlu olsun, dünya kamuoyu sizce çok önemliolmayabilir, lakin Tanrınıza ne cevap vereceksiniz onu merakediyorum.
Bu dünyada, adil ve eşit bir düzenin himayesinde, huzur veemniyet içinde yaşamak için, sadece "İNSAN" olmak yeterlidir.