Ruh sağlığını korumanın sadece özel hayat açısından değil, iş güvenliği için de büyük önem taşıdığını söyleyebiliriz.
Savdi, iş kazalarının, kişinin kendisiyle ilgili nedenlerden kaynaklanabileceği gibi kendisi dışındaki nedenlerle de bağlantılı olabileceğini söyledi.
İş kazalarında, bilgisizlik, yani yapılan iş ve araçların kullanım bilgileriyle ilgili eksikliklerin büyük önem taşıdığını, ancak bireysel nedenlerin iş kazalarında en önemli etken olduğunu anlatan Savdi, şu bilgileri aktardı:
”Bireysel nedenler arasında ruhsal sorunlar ve stres en çok karşılaşılan etkenler. İş kazalarının bireye bağlı en önemli nedenleri arasında dikkat zayıflığı ve dağınıklığı, dikkati yoğunlaştıramama ve dalgınlık yer alıyor. Gerek ruhsal sorunlar, gerek stres bireyin dikkat, algı ve hareket sisteminin koordinasyonunda geçici veya kalıcı bozulmaya yol açar. Bunlar da kazalarda çok önemli bir rol oynar. Örneğin; evden eşi, çocuğu ya da anne babasıyla tartışarak çıkan birinin bu stres altında araba kullanırken kaza yapma riski daha yüksektir. Bunun dışında bazı ruhsal sorunlar da, örneğin depresyon, panik bozukluklar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozuklukları, kaygı bozuklukları ve birçok ruhsal bozuklukta da zihinsel aktivite bireyin kendi iç sorunlarıyla ilgili bir odaklanma içinde olduğu için yapılan işe yeterince dikkati yoğunlaştırmak zorlaşacağından iş kazaları daha fazla olabilir.”
Uykusuzluğun da iş kazalarının en önemli nedenleri arasında bulunduğunu belirten  Savdi, algı ve yargılamada bozulmalar ortaya çıktığında kaza riskinin ciddi bir artış gösterdiğine işaret etti.
Savdi, bunların dışında, fiziksel ve ruhsal yorgunluğun dikkat ve algı bozukluğu oluşturarak önemli iş kazalarına yol açabileceğini de sözlerine ekledi.